Bu ses tonuyla devam edersen paramı başka yere yatırırım. | Open Subtitles | واصل الحديث بهذه النبرة و سآخذ تجارتي إلى مكان آخر |
Neden geldiğini bulursak, onu başka yere yollamanın da yolunu buluruz. | Open Subtitles | حالما نعرف لماذا يأتي، سوف نعرف كيفية إرساله إلى مكان آخر. |
Yaratıcılık genelde, bir fikri orijinal bağlamından aldığınızda gelir ve onu başka yere taşırsınız. | TED | غالبًا ما يأتي الإبداع عندما تأخذ فكرة من سياقها الأصلي وتنقلها إلى مكان آخر. |
Evet, bir sürü yer var. Beğenmiyorsan başka yere git. | Open Subtitles | أجل، هذا مكان للمزاح إذهبي لمكان آخر إذا كنّا نُزعجك. |
- hadi dostum... başka yere otursan olmaz mı? | Open Subtitles | لا تهتم يا صاح.. لقد جلست و انتهى الا مر اجلس فى مكان اخر |
O ülkenin sınırları içinde tadı gerçekten iyidir. ama başka yere götürürseniz tadı iğrençtir. | TED | وطعمه رائعٌ جداً فقط إن كنت داخل حدود فرنسا ولكن طعمه سيء للغاية إذا جربته في مكان آخر |
- Orada yoksa başka yere mi? | Open Subtitles | أجل لو لم تكن هناك هل ستتوجهون إلي مكان آخر ؟ |
Calvera'yı başka yere yöneltmek için parayı yükseltmeyi düşündük. - Yanlış düşünmüşüz. | Open Subtitles | و كان تصورنا خاطئ لأنه لا يوجد مكان آخر يأخذ منه ما يريد |
Ben buraya yardım dilenmeye gelmedim... param yetmiyosa, başka yere de gitmesini bilirim. | Open Subtitles | أنا لم آت هنا من أجل إطراء وإن كانت نقودي لا تكفي لك يمكنني أن أذهب لأي مكان آخر |
İstemiyorsanız, ne yapalım, başka yere gideceğiz. | Open Subtitles | إذا كنتي لا ترغبين بذلك, سنذهب الى مكان آخر. |
Ben zaten adamlarımı başka yere aldım. | Open Subtitles | انا جعلت عمالى يعملون فى مكان آخر بالفعل |
- Saati mi? - Çeyrek saatlik mi istiyorsun? başka yere git. | Open Subtitles | في الساعة - اذا اردت ربع ساعة فاذهبي الى مكان آخر - |
Galiba yolun karşısına geçti, belki başka yere gitmiştir. | Open Subtitles | أظنة عبر الشارع ,أو ذهب لمكان آخر لا أدري |
Sanırım tava fasülyeleri bulmak için başka yere gitmemiz gerekecek, ama... | Open Subtitles | أحزر بأنّنا يجب أن نذهب لمكان آخر لإيجاد حبوب تافا. |
Hayır, tamam. Diyor ki, beğenmiyorsa kara kıçını başka yere götürebilir diyor. | Open Subtitles | يقول، إن لم يرقك الأمر فلتصطحب مؤخرتك السوداء لمكان آخر |
Büyücünüzü çağırın artık yoksa malımı başka yere götürürüm. | Open Subtitles | والأن أستدع ساحرك وإلا فسأخذ بضاعتى فى مكان اخر |
Ya da geri dönüp başka yere gidebilirler. O zaman onları trafikte kaybedebiliriz. | Open Subtitles | أو ربما يرجعوا و يذهبوا إلى مكانٍ آخر و نفقد أثرهم وسط الزحام |
O aptal konutunuzu başka yere yapmayı kabul etmedikçe ağaçtan inmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أنزل حتي توافق علي بناء شقتك الغبية في مكان أخر |
Fazlalarını bir sonraki siparişe aktarıyorum yoksa başka yere giderler. | Open Subtitles | لذا اترك القروض التي فوق المعدل الى الطلب القادم وان لم افعل ذلك سيذهبون لمكان اخر. |
Uyuşturucuları başka yere taşımış olsalar korumaların orada işi ne? | Open Subtitles | إذاً لماذا يحتفظون بكل هؤلاء الحُراس بينما يخفون الممنوعات بمكان آخر |
Çok sıkıntı yarattıkları için başka yere giderler. | Open Subtitles | الكثير من المتاعب. إنهم يذهبون لمكانٍ آخر. |
Sert bir dille resimlerini başka yere götürmesini söyledim. | Open Subtitles | و أقترح عليه بلغة قوية أن يأخذ صوره لمكان أخر |
Mona, burada başının çaresine bakabilir misin yoksa başka yere mi götüreyim? | Open Subtitles | مونا " هل ستكونين بخير هنا " أم آخذك لمكان ما ؟ |
Yukarıda oral var. Fazlasını istiyorsan, başka yere bak. | Open Subtitles | الجنس في الأعلى إذا أردت العاريات إصطد من البحر |
- başka yere gitmemi mi yeğlerdin? | Open Subtitles | هل كنت تفضل لو ذهبت إلي شخص آخر |
- Onu başka yere çek. | Open Subtitles | -الآن، إغويه"." |