| O satılmış işe yaramaz lanet pislikler... başkalarının işine burunlarını sokup... kendilerini ilgilendirmeyen işlere karışıyorlar. | Open Subtitles | يتدخلون في شؤون الآخرين ويجعلون الأمر يخصهم أولئك الأوغاد المرتزقة |
| Estetikli burnunu başkalarının işine sokmaktan neden vazgeçmiyorsun. | Open Subtitles | لم لا تقومي بعملية تجميل لانفيك وتبتعدي عن شؤون الآخرين |
| Bu hayatlarını riske atarak başkalarının işine burnunu sokmalarını gerektirmez. | Open Subtitles | لكن هذا لا يعني أن يتدخلوا في شؤون الآخرين |
| Sadece bu rezil şeyi okuduğu için değil,... başkalarının işine burnunu soktuğu için de yaptım bunu! | Open Subtitles | ليس فقط أننى إكتشفت .... أنه يقرأ هذا الهراء ! |
| Sadece bu rezil şeyi okuduğu için değil,... başkalarının işine burnunu soktuğu için de yaptım bunu! | Open Subtitles | ليس فقط أننى إكتشفت .... أنه يقرأ هذا الهراء ! |
| Bunun gibiler başkalarının işine söylenmekten başka bir şey yapmaz. | Open Subtitles | كل ما يفعله هؤلاء الأشخاص هو الوقوف فوق أعمال الآخرين. |
| O burnunuzu başkalarının işine bulaştırmadan duramadınız! | Open Subtitles | لا يمكنك انت تبقي انفك بعيدا عن أعمال الآخرين |
| Köylüler, başkalarının işine burnunu sokmaz. | Open Subtitles | أهل القرية لا يتدخلون في شؤون الآخرين |
| Özellikle de başkalarının işine burnunu soktuğun zamanlarda. | Open Subtitles | خصوصا عندما تتدخل في شؤون الآخرين |
| başkalarının işine burnunu sokmaz. | Open Subtitles | إنه لا يتدخل في شؤون الآخرين |
| başkalarının işine burnunu sokmayı bırak. | Open Subtitles | لا تحشر أنفك في شؤون الآخرين. |
| başkalarının işine burnunu sokmanın neden olacağı tehlikelerden bahsedilen bir bölüm vardır. | Open Subtitles | هناك فقرة هنا التي تحذر من المخاطر في التطفل أعمال الآخرين |
| Annen sana hiç başkalarının işine burnunu sokma demedi mi? | Open Subtitles | الم تخبرك والدتك بالا تتدخل في أعمال الآخرين ؟ |