Ama gelmeseydim, arayacak ve bir sürü soru sormaya başlayacaktır. | Open Subtitles | ولكن إن لم أظهر، سيبدأ في الاتصال وطرح أسئلة كثيرة |
İkinci yol: Eşik değerin altında bir kuvvetle iterseniz, bir süre sonra ketçap akmaya başlayacaktır. | TED | الطريقة الثانية: إذا ضغطت بقوة أقل في نهاية المطاف، سيبدأ الكاتشب بالتدفق. |
Muharebe, 7 Aralık'ta başlayacaktır aynen planlandığı gibi. | Open Subtitles | العدوان سيبدأ فى 7 ديسمبر .. بالضبط كما حددنا |
Hayvan çalışmaları henüz başlamadı, ancak yakında bazı aşılar için başlayacaktır. | TED | لم تبدأ بعد الدراسات في الحيوانات، لكنها ستبدأ قريبًا للقاحات محددة. |
Dikkatinizi verdiğiniz kareye bağlı olarak, beyninizin belirli kısımları yanıp sönme oranıyla aynı oranda yankılanmaya başlayacaktır. | TED | استنادً على أي من هذه الومضات توليها انتباهك، ستبدأ أجزاء معينة في دماغك بالاستجابة بنفس المعدل بما يساوي معدل الوميض. |
Uyumak için gözlerini kapadığın an çığlık atmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | بمجرد ان تغلقي عينيك لتنامي سوف يبدأ بالبكاء |
Şimdi bizi konuşurken gördüğüne göre terlemeye başlayacaktır, onu ele verip vermeyeceğini merak ediyordur. | Open Subtitles | بما أنهُ رآنا نتحدَّث معاً الآن سيبدأ بالقلق و يتسائَل إن كُنتَ ستتخلى عنهُ أم لا |
Majesteleri İmparatoriçe Wan'ın taç giyme töreni az sonra başlayacaktır. | Open Subtitles | حفل تتويج جلالتها الامبراطورة وان سيبدأ الان |
Tüm personelin dikkatine! NORAD eğitimi 5 dakika içinde başlayacaktır. | Open Subtitles | لجميع الوحدات، سيبدأ التدريب خلال 5 دقائق |
İnsanlar seni silahla gördüğünde, buradaki herkes silahlanmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | الشيء التالي الذي ستعرفينه, كل من في المكان سيبدأ بالهرب |
Doğada paslanmaya karşı korumasız kalan demir madeni ait olduğu yere geri dönmeye başlayacaktır. | Open Subtitles | مكشوف للرطوبة المنتشرة في الجو الحديد سيبدأ في العودة للمعادن التى جاء منها. |
Sıcaklar geldiğinde, Triffid'ler üremeye başlayacaktır. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الامر طقس حار ثم سيبدأ الترايفد بالتلقيح |
Sonra da su tutmayan ve çocuk doğurabilen taze ve genç birini aramaya başlayacaktır. | Open Subtitles | بالضبط. إنه الآن سيبدأ البحث عن .. شابة صغيرة فاتنة التي لا يحتفظ جسدها بالماء ومازال بإمكانها أن تنجب له طفلاً |
O bir polis. Tahminimce, suç mahallinden başlayacaktır. | Open Subtitles | حسناً، إنّه شرطيّ، تخمّيني سيبدأ من مسرح الجريمة |
Kesinlikle dinî okulda yaptığı çalışmalardan konuşmaya başlayacaktır. | Open Subtitles | عندها سيبدأ حتماً بالتحدث عن الدراسات واليشيفا. |
Bir sonraki şarap mahzeni turu iki dakika içinde başlayacaktır. | Open Subtitles | الرحلة القادمة الى مخزن النبيذ ستبدأ خلال دقيقتين |
Ayrıca, size şunu iletmiyorum ki özel olarak, partim daha önce başlayacaktır. | Open Subtitles | أيضاً, أود أن أبلغكم ذلك, كمعاملة خاصة, حفلتي ستبدأ مبكراً |
Bu kadınla seks yaptığınız anda o size doğal olarak bağlanmaya başlayacaktır, tamam mı? - Bütün kadınlar böyledir. | Open Subtitles | الآن عندما مارست الجنس معها , ستبدأ طبيعياً أن تعتمد عليك , حسناً ؟ |
Uçağa binişler 15 dakika içerisinde başlayacaktır. | Open Subtitles | سوف يبدأ الصعود الى الطائرة خلال ربع سااعة |
Eğer giriş yapmazsa NSA aramaya başlayacaktır. | Open Subtitles | إذا لم يسجِّل وصوله فستبدأ وكالة الأمن الوطني بالبحث، هذا هو الروتين |
Geri dönersek, yolcular sorular sormaya başlayacaktır. | Open Subtitles | إن قمنا بالعودة فسيبدأ الناس بطرح الأسئلة |
"Oyun bir saat içinde başlayacaktır." | Open Subtitles | اللعبه ستبداء فى ساعه |