Sanıyorum baştan çıkarma ve kovma kısmıyla da sorunu yoktu? | Open Subtitles | وأفترض أنّه كان موافقاً على أمر الإغواء وجزئية الطرد أيضاً؟ |
Bu açıklamada tavus kuşunun kuyruğunu sergilemesi, dişileri baştan çıkarmak içindir. ve bu baştan çıkarma tavus kuşunun çiftleşip yavruları olacağı anlamına gelir. | TED | في هذا الحسبان، أن ذيل الطاووس كان للجذب الجنسي، وهذا الإغواء يعني أن الطاووس سيقوم بالتزاوج وإنتاج النسل. |
Aşk, cazibe ve baştan çıkarma hakkında her şeyi bilir. | Open Subtitles | إنها تعرف كل ما يجب معرفته عن الحب, السحر و الإغراء |
Bir erkek için baştan çıkarma dansını... yaptığında, dünyada sadece tek o kalmış gibi hissedecektir. | Open Subtitles | عندما ترقصين رقصة الإغراء لرجل ترقصين كما لو كان هو الرجل الأخير فى هذا العالم |
Bilinçli kalmayı tercih ederim, böylece baştan çıkarma hamlesini görürüm. | Open Subtitles | أفضل أن أبقى واعيه. هكذا أشاهد مباشرة محاولات إغواء الفتاه. |
Ama bu aslında "tavuskuşu tekniği" diye bilinen bir baştan çıkarma tekniği. | Open Subtitles | لكن في الواقع هذه طريقة إغواء معروفة باسم الطاووس |
Seni kötü bir baştan çıkarma.. ..girişiminde bulunurken görmek oldukça acınasıydı. | Open Subtitles | هذا مثير جدًّا للشفقة أن أراك تلوذ بإغواء فاشل. |
O zamanlar, baştan çıkarma yeteneklerine oldukça saygı duyuyordum. | Open Subtitles | آنذاك، كنت أنظر لمواهبه في الإغواء ببالغ الإحترام. |
- İç, genç adam içki baştan çıkarma bölümünün iğrençliğini azaltır. | Open Subtitles | اشرب أيها الشاب سيقلل الشراب من سخافة مرحلة الإغواء |
Onun vahşi kuvvetine karşı kendi kadınlığı ve baştan çıkarma gücü. | Open Subtitles | إنها عن قوته الوحشية ضد انوثتها قوتها على الإغواء |
baştan çıkarma sanatını öğrenmek de yetişkin olmanın önemli bir bölümü olabilir. | Open Subtitles | قد يكون تعلّم فنّ الإغواء جزءًا ضروريًا لتصير بالغًا |
CIA baştan çıkarma oyunları oynamaz. | Open Subtitles | "وكالة المخابرات المركزية" ليس لديها إحتكار على الإغواء. |
Çocuklar baştan çıkarma sanatı üzerine çalışıyor olsa da.. | Open Subtitles | بينما كان الفتية الذين ** ** يدرسون فن الإغواء |
Sence ahlaki kararlar baştan çıkarma olmaksızın, her zaman kolay ve minnettarca bir şekilde mi ortaya çıkıyor? | Open Subtitles | ماذا. , تعتقد بأن القرارات الأخلاقية تتم دائماًُ بغياب الإغراء |
baştan çıkarma Başkomutan için asla imkansız değildir. | Open Subtitles | مع الإغراء ليس هناك مستحيل مع القائد العام |
Tipik aşk hikâyesi ya da baştan çıkarma senaryoları. | Open Subtitles | معلومات إدخالك للرومانسية المثالية أو سيناريوهات الإغراء |
Ve kraliçeye baştan çıkarma sanatını öğrenmesini söylemeliyiz. | Open Subtitles | ونخبر الملكة أن تتعلم أساليب الإغراء جيدًا |
baştan çıkarma dansı yap Tara. | Open Subtitles | أنك ترقصين رقصة الإغراء يا تـارا |
Tamam, bayan baştan çıkarma ustası kurbanımız nerede? | Open Subtitles | حسنٌ يا سيّدة إغواء الرجال، أين ضحيّتنا؟ |
En bariz baştan çıkarma numaraları bunlar. | Open Subtitles | إنّه كلّ أسلوب إغواء في الكتاب. |
Kadınları baştan çıkarma arzunu anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم رغبتك في إغواء النساء |