Bak nasıl da gülümsüyor yavrum. Gel babacığına. | Open Subtitles | رأيت انه يستمر بالابتسامه لك تعال هنا تعال لوالدك |
Eve gelebilirsin, babacığına gel. | Open Subtitles | يمكنكِ العودة للبيت تعالي لوالدك |
babacığına gel. babacığına kocaman sarıl. | Open Subtitles | تعالي لوالدك أعطي والدك عناق كبير |
Git babacığına güven fonun hakkında ağla seni küçük sürtük! | Open Subtitles | و تذهبين لتبكين لوالدكِ عن مشاكل الثقة الخاصة بك أيتها العاهرة الصغيرة |
Onu seviyor, bundan kurtarmak istiyor, korktuğunu görmeyi seviyor kurbanının gözlerinde, babacığına bak. | Open Subtitles | إنهُ يحب ذلك إنهُ يحب رؤية الخوف بعين ضحاياه، أنظري لأبيكِ |
Şimdi, eğer ona söylediklerimi anlamışsa ve de babacığına güvenmeye hazırsa saat 19:00'da terasın ışıklarını yaksın, tamam mı? | Open Subtitles | الآن أريدكِ أن تسأليها إذا كانت قد فهمت ما قلته لها و إذا كانت سوف تثق بأبيكِ فإنها سوف تنير ضوء الباب في الساعة السابعة صباحاً ، حسناً؟ |
...ve oğlunu ilgilendirdiğinde Lassiter'ın babacığına ağlayacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | خاصةً عندما تتعلق بنقيب غاضب وابنه كان يجب أن أعرف أن (لاسنر) سيركض باكياً إلى والده |
Oyuncaklarını topla ve babacığına iyi geceler de. | Open Subtitles | والآن اجمع العابك وقل لوالدك طابت ليلتك |
Bir tarafta ben ve Walter Gillis diğer tarafta da babacığına gidip ağlayan sen. | Open Subtitles | .وأنت تبكي لوالدك بالضفةِ الآخرى |
Bir tarafta ben ve Walter Gillis diğer tarafta da babacığına gidip ağlayan sen. | Open Subtitles | .وأنت تبكي لوالدك بالضفةِ الآخرى |
babacığına merhaba de. | Open Subtitles | قولي مرحباً لوالدك |
babacığına gel bakalım. | Open Subtitles | تعالي لوالدك. |
Gel babacığına. | Open Subtitles | تعال لوالدك! |
Gel babacığına. | Open Subtitles | ! تعال لوالدك |
Kızım, babacığına bir iyilikte bulunup Samuray'ı gebertebilir misin? | Open Subtitles | بنيتي، هلا تقومين لوالدكِ بخدمة وتقلتي محارب الساموراي؟ |
babacığına gel bakalım, bebek! | Open Subtitles | أنظر إليها تعالي لوالدكِ يا حبيبتي |
Bu işi babacığına bırak. | Open Subtitles | أنتِ فقط أتركي الأمر لأبيكِ |
babacığına gel. | Open Subtitles | تعالي لأبيكِ{\pos(190,240)}. |
Şimdi, eğer ona söylediklerimi anlamışsa ve de babacığına güvenmeye hazırsa saat 19:00'da terasın ışıklarını yaksın, tamam mı? | Open Subtitles | الآن أريدكِ أن تسأليها إذا كانت قد فهمت ما قلته لها و إذا كانت سوف تثق بأبيكِ فإنها سوف تنير ضوء الباب في الساعة السابعة صباحاً ، حسناً؟ |
Blake, McPhee'nin gerçeği anlatacağını duyunca direk babacığına koştu ve dost ateşi olayını size anlattı. | Open Subtitles | حينما سمع (بلايك) بأنّ لاري)، سيعترف بكل شيء، جاء راكضاً إلى والده) . و أخبرك القصّة بشأن النيران الصديقة |