Bu guguk kuşu, babamın hayatının sona ermesi gerektiğini anlamamı sağladı. | Open Subtitles | حسناً, طائر "الكوكو" هذا جعلني أدرك أن حياة والدي يجب أن تنتهي |
Şimdiye kadar babamın hayatının bu kısmında yaklaşabildiğim en yakın an bu an. | Open Subtitles | هذا أقرب نقطة أصل إليها من حياة والدي. |
Hayır ama babamın hayatının tehlikede olduğu ortaya çıktığı zaman Fisher, babama bir şey olursa aileme göz kulak olacağına söz vermişti. | Open Subtitles | كلاّ، ولكن عندما أصبح واضحاً أنّ حياة والدي كانت في خطر، وعد (فيشر) أنّه سيعتني بعائلتي إذا حدث أيّ شيء لوالدي |
Ve artık Bayan Potter,babamın hayatının sürekli bir parçası oldu. | Open Subtitles | و بالتالي فالسيدة (بوتر) أصبحت جزءً من حياة أبي العاية |
Yani babamın hayatının işi açık arttırmayla gidecek, öyle mi? | Open Subtitles | اذا عمل حياة أبي متوجه للمزاد العلني؟ |
babamın hayatının büyük bir kısmısın, Holly. | Open Subtitles | (أنتِ كنتِ جزء كبير من حياة أبي يا (هولي |