| Bu işe yeğeni girecekti ama babanın arkadaşı seni aldırdı. | Open Subtitles | الوظيفة كانت لابنة أختها، ولكن صديق والدك منحها لك. |
| Okulun, dostların eski diş tellerini gönderince sana mücevher alan babanın arkadaşı, hepsi. | Open Subtitles | مدرستك و أصدقائك و صديق والدك الذي يشتري لك مجوهرات اذا ارسلت له مقومي القديم |
| - babanın arkadaşı mı? | Open Subtitles | هل هو صديق والدك ؟ |
| babanın arkadaşı tavsiye etti. | Open Subtitles | أوصى به صديق والدك |
| Selam. Lena, bu babanın arkadaşı, Lucy. | Open Subtitles | مرحبا، (لينا) هذه صديقة والدك (لوسي) |
| babanın arkadaşı, doktor olan. | Open Subtitles | صديق والدك الطبيب |
| Tabii, şu babanın arkadaşı. | Open Subtitles | أجل صديق والدك |
| Hostetler babanın arkadaşı. | Open Subtitles | هذا ليس منطقياً هوستتلر) صديق والدك) ! |
| - Lena, bu babanın arkadaşı, Lucy. | Open Subtitles | -لينا) هذه صديقة والدك (لوسي) ) |