Bu sabah babanın ve kız kardeşlerinin mezarlarını ziyaret ettik. | Open Subtitles | لقد أخذني اليوم إلى المقبرة لزيارة قبر والدك و أخواتك |
Eğer şiddet devam ederse bu benim suçum değil, babanın ve müttefiklerinin suçu olacak. | Open Subtitles | إن استمر العنف لن يكون من جانبي بل من والدك و حلفائه |
Eğer şiddet devam ederse, bu benim suçum değil, babanın ve müttefiklerinin suçu olacak. | Open Subtitles | إن استمر العنف لن يكون من جانبي بل من والدك و حلفائه |
babanın ve senin aynı tipte kadınlarla evlendiğinizi göremiyor musun? | Open Subtitles | لا يمكنك أن ترى بأي طريقة بأنك و والدك تزوجتما ذات النوع من النساء؟ |
Tanrım, Billy Elliot sen taktığın şu boks eldivenlerinin, babanın ve bu boks salonunun utanç abidesisin. | Open Subtitles | ! بيلي إليوت ، يا إلهي , أنت وصمة عار على قفازاتهم , و والدك |
Bana Tanrı'nın huzurunda babanın ve herkesin önünde, onu sevmediğini söyle. | Open Subtitles | أريدك أن تُخبرني أمام الربّ و أمام أبيك و أمام الجميع هنا، أنّك لا تحبّها |
babanın ve annenin birlikte öldüğü büyük bir tornado oldu diyor. | Open Subtitles | و أنهت بالقول أنه كان هناك إعصار كبير حيث أمك و أبيك قتلوا |
Umarım babanın ve benim özlemimiz gerçekleşir. | Open Subtitles | أتمني أن تتحقق رغبة والدك و رغبتي |
Neden babanın ve Hanedanının tanrılarını bırakıyorsun? | Open Subtitles | و لماذا تركت آلهة والدك و منزلك؟ |
- babanın ve "cinayetin"... aynı cümle içinde geçiyor olması gerçeği. | Open Subtitles | -واقع أن "والدك " و "الجريمة" متواجدان في ذات الجملة |
Bundan sadece benim, babanın ve başka bir polisin daha haberi var. | Open Subtitles | فقط انا و والدك ، وشرطي اخر يعلم بامرها |
Ah... tıpkı... babanın ve benim seyahatlerimiz gibi. | Open Subtitles | هذا مثل رحلاتي أنا و والدك |
- Ne anlatıyorsun sen? Annenin, babanın ve senin başına gelenleri. | Open Subtitles | _ عما حدث لأمك و أبيك و لك أيضاَ _ |
- Ne anlatıyorsun sen? Annenin, babanın ve senin başına gelenleri. | Open Subtitles | _ عما حدث لأمك و أبيك و لك أيضاَ _ |