Babcock, Fransız aksanıyla: "İngilizce isterseniz daha iyi olur bayım". | Open Subtitles | وتحدث بابكوك بلهجة فرنسية: من الأفضل أن تطلبها باللغة الأنجليزية |
- Söylememiştim Charles. - Ama ismim, Andrew Babcock. | Open Subtitles | في الحقيقة لم أقل اسمي يا تشارلز، ولكن اسمي اندرو بابكوك |
"Kızıl saçlı kadın sıkılmış görünüyordu". "Babcock sustu". | Open Subtitles | وبدت المراة، ذات الشعر الأحمر، عصبية، وتوقف بابكوك عن الكلام |
- Mrs. Babcock tutmuştu beni, ancak ben başladığım zaman, o artık orada değildi. | Open Subtitles | ـ استأجرتني السيدة ببكوك مع اني في الوقت الذي بدأت فيه العمل لم تكن هي موجودة ابدا |
- İşte. - Cesedi götürmüşler, Babcock. | Open Subtitles | -أخذوا الجثة, بانكوك. |
"Ertesi sabah Babcock elinde sigara kartonu, kız arkadaşıyla lobideydi". | Open Subtitles | وفي صباح اليوم التالي، كان بابكوك يجلس في البهو مع كارتونه من سجائر الكنت، وبدون صديقته |
Babcock'la, bu öğleden sonra konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | إنهم يريدون أن يتحدثون إلي بابكوك مرة أخري اليوم ظهراً |
"Buraya bir iş yapmaya geldik ve yapıldı". Babcock ne demek istiyor? | Open Subtitles | لقد جئنا إلي هنا لتنفيذ مهمة، وقد نفذت ما الذي كان يعنيه بابكوك بهذا؟ |
Hepsi şu anda Babcock, adlı bir meslektaşımla birlikte dağdalar. | Open Subtitles | مع أكاديمي لي إسمه "بابكوك", لا يزالون هناك على الجبل. |
Babcock & Wilcox nükleer reaktörleri yapıyor ... bu bir tamamlayıcı hızlı reaktör. | TED | بابكوك وويكوكس التي تصنع مفاعلات نووية... هاهو سريع لا تجزأ. |
Bu Babcock sizi Patrick'le tanıştıran adam mı? | Open Subtitles | هل بابكوك هو الذي عرفهم علي باتريك؟ |
Stewart ve Lisa Babcock'a, tedbirsizlikten. | Open Subtitles | ستيوارت وليسا بابكوك بسبب الاهمال |
Fredrick Dean Eski Babcock Gölet'ine gidip balık yakalamak istiyor. | Open Subtitles | الذهاب) يريدُ دين) فريدريك القديمة (بابكوك) بركة الى السمك لصيد |
Bolivya. Evet, Babcock bir dahaki sefer oraya gideceğini söylemişti. | Open Subtitles | آه، بوليفيا، هذه هي المحطة التالية لـ(بابكوك) كما قال، اليس كذلك؟ |
Eski Babcock Gölet'i, efsanevi bir öpüşme mekanıdır. | Open Subtitles | هي القديمة (بابكوك) بركة أسطورية تقبيل بقعة مثل منكِ) طلبَ دين) فريدريك يستطيع لكي هناك الى الذهاب |
Bu Babcock/Mobley kan davası aslında oldukça uysal bir versiyon. | Open Subtitles | هذا العداء بين (بابكوك)/(موبلي) في الواقع غير مُمتع تماماً. |
Hiçbir Babcock, bir Mobley'den daha iyi olamaz. | Open Subtitles | لا أحد من آل (بابكوك) سيتفضّل على آل (موبلي). |
- Evet, orası. - Mr. Babcock, kaza olduğunda | Open Subtitles | ـ نعم انه هو ـ سيد ببكوك هل كنت في البيت |
- Evet, eminim. O iyi bir müşteri. İstediğiniz zaman gelebilirsiniz, Mr. Babcock. | Open Subtitles | انه زبون جيد ارجع لنا في اي وقت مستر ببكوك |
Mr. ve Mrs. Babcock, içeri gelebilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | السيد والسيدة ببكوك ممكن ان تتفضلا للداخل من فضلكما؟ |
Bay Babcock, arabanıza binebilir miyim? | Open Subtitles | سيد (بانكوك)، أيمكنني ركوب سيارتك؟ |