| En iyi polislerimden biriyle davayı incelemeye gidiyorum ve bu harika polis kendisinin bir babun olduğunu ispat etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | رفعت الصوت مع واحد من أفضل رجال الشرطة عندي واتضح أن هذا الشرطي الذكي أنه قرد |
| Bir babun, topluluk sosyal hiyerarşik düzenini takip etmelidir. | Open Subtitles | يجب على قرد الرباح أن يتابع نظام الهجوم الاجتماعي لفرقته |
| Bırak gideyim, seni büyük babun! | Open Subtitles | اسمحوا لي أن تذهب، أنت قرد البابون كبير! |
| Sonra da leopar kanlı babunun cesedini akşam yemeği için evine sürüklüyor bebek babun ölü annesinin kucağından düşüyor. | Open Subtitles | وعندما يسحب الشبل جثة البابون الدموية للبيت من أجل العشاء يسقط بابون رضيع من طيات أمه الميته |
| Yatak odasında doyumsuz bir babun gibiyim. | Open Subtitles | انا كقرد بابون نهم في غرفة النوم |
| Bir çift babun, bir ceylanı öldürüp, yedi. | Open Subtitles | زوج من قرود البابون قتلوا غزال طومسون و أكلوه. |
| Aklını başına topla. İn aşağı, seni küçük babun. | Open Subtitles | كُن عاقلاً إنزل للأسفل يا قرد "البابون" الصغير |
| Hastanenin duvarlarına metal tepsilerle vuran bir babun. | Open Subtitles | قرد يطبل بعلب معدنية على جدران المستشفى! |
| ♪ O gerçek bir babun ♪ ♪ O gerçek bir babun ♪ | Open Subtitles | ^ إنه قرد "بابون" حقيقي ^ ^ إنه قرد "بابون" حقيقي ^ |
| babun gibi sanki. | Open Subtitles | نجاح باهر، انها مثل كنت قرد البابون. |
| babun gibi sanki. | Open Subtitles | نجاح باهر، انها مثل كنت قرد البابون. |
| Ve iki dopdolu yemek kaşığı babun dışkısı. | Open Subtitles | وملعقتين كبيرتين من روث قرد البابون |
| - babun mu kullandın? | Open Subtitles | إستخدمت قرد الرباح ، صحيح؟ |
| Düşüncesine göre onda babun kalbi varmış. | Open Subtitles | يعتقد أن لديه... قلب قرد ربّاح |
| - Sizi babun diye yazmışım. Tamam. | Open Subtitles | وان كان لديك شكل قرد البابون |
| Şey, biliyorsun, babun ya da öyle bir şey olarak annesine bir şeyler söylemiştir. | Open Subtitles | حسنا ، أتعلمون ، لقد قال شيئا. بشأن كون والدتها (بابون) أو شيء ما. |
| Babun* mu dedin? | Open Subtitles | لديهم ( بابون ) (هو من يكشف مؤخرته مثل موضة طيّحني اللي موجوده الحين ) |
| Kafanda babun poposu var gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | يبدوا كأنه عليك مؤخرة قرد (بابون) على رأسك. |
| Bu babun popusunun tadı aynı biftek gibi. | Open Subtitles | إن مذاق مؤخرة الـ(بابون) هذه كشريحة من اللحم المقدد |
| Ama bir kedi, bir köpek, hatta bir babun için, bu işaretler dünya üzerindeki halının desenlerinden başka birşey değildir. | Open Subtitles | لكن , على الرغم من أنك قد تفاجئ من ذلك (إلا انه بالنسبة لكلب مثلا أو قط أو حتى قرد (بابون فإن هذه العلامات لا تشكل شيئا أكثر ! من شكل على سجادة العالم |
| Hatta, iki babun arasında... ilkel bir iletişim bile mevcuttu. | Open Subtitles | حتى كان هناك بعض حالات التواصل البدائية. بين أثنين من قرود البابون |