| Çok ağır... neredeyse tatlı... eski bahçemizdeki yaseminlerin ve güllerin parfümünü hatırlatan bir koku. | Open Subtitles | كنت غنيا كل شىء كان يسير على ما يرام مثل عطر الياسمين و رائحه الروز التي كانت في حديقتنا القديمة |
| Çok ağır... neredeyse tatlı... eski bahçemizdeki yaseminlerin ve güllerin parfümünü hatırlatan bir koku. | Open Subtitles | كنت غنيا كل شىء كان يسير على ما يرام مثل عطر الياسمين و رائحه الروز التي كانت في حديقتنا القديمة |
| Sally Langston bahçemizdeki bir ottur, Cyrus. | Open Subtitles | سالي لانغستون هي عشب ضار في حديقتنا يا سايرس |
| Ama kafamda arka bahçemizdeki söğüt ağacının altına yattığıma dair görüntüler var. | Open Subtitles | لكنّي عندي هذه صورة ركود تحت شجرة الصفصاف في فنائنا الخلفي |
| Arka bahçemizdeki bir şeyi patlatmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | تتحدث عن نسف شيء في فنائنا الخلفي |
| Ona dair son anılarımdan biri arka bahçemizdeki bir ağaca tırmanışımız. | Open Subtitles | ..أحد آخر ذكرياتي عنها كنا نتسلق شجرةً في حديقتنا الخلفية |
| Kendi bahçemizdeki havuçlardan havuç suyu sıktık. | Open Subtitles | عصير جزر من حديقتنا |