Charlotte McIntyre'den bahsediyorsan bir hafta boyunca çok kapsamlı bir soruşturma yürüttük. | Open Subtitles | اذا كنت تتحدث عن شارلوت حصلنا علي استجوابات عنيفه علي الاسبوع الماضي |
- Bea, eğer bu davadan bahsediyorsan, mesele seçim değil. | Open Subtitles | إذا كنت تتحدث عن هذه الحالة فإنها لا تتعلق بالاختيار |
Pekâlâ, eğer Fitz ve çocuktan bahsediyorsan ona bugün söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، ان كنت تتحدثين عن فيتز والطفل سأخبره اليوم |
103'Iük kadından bahsediyorsan damarları iplik gibiydi. | Open Subtitles | إذا كنتِ تتحدثين عن تلك السيدة التي كانت مثل 103 لها عروق مثل الخيط أين هو؟ |
Eğer "biz" derken, ağzı kalabalık talk show sahiplerinden-- ki herbiri bu ülkeden-- bahsediyorsan | Open Subtitles | إن كنت تقصد بصيغة الجمع مضيفى البرامج مرتفعى الصوت و الأشرار أمثالك و هذا ما أصبح عليه الجميع فى هذا البلد حسبما يبدو |
Finansal hesaplaşmadan bahsediyorsan, bunu sana zaten söylemiştim, ben hiç bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تشير إلى التسوية المالية، أخبرتك، لا أهتمّ. |
Eğer ceninden bahsediyorsan ben şu anda senin gibi hamile değilim. | Open Subtitles | إذا كنتِ تشيرين إلى الجنين أنا بعكسك لست حامل حاليًا |
Eğer Robin Hood Locksley'den bahsediyorsan, bırakalım da orada kalsın. | Open Subtitles | إذا أنت تتحدث عن روبن هود، دعه يكون هناك |
Eğer çocuklarıma fokstrot öğretmekten bahsediyorsan, ...bu kamera şakası olmalı. | Open Subtitles | إذا كنت تتحدث عن تعليم طلابي الفوكسترات فلا بد أن أكون على التلفزيون |
Evet, öyle bir paradan bahsediyorsan seni öne alabiliriz herhalde. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كنتَ تتحدث عن هذا المقدار من المال أتعتقد أن بإمكننا تزويدك |
Caroline'ın kafasındaki kapsülden bahsediyorsan çıkardık. | Open Subtitles | إذا كنت تتحدث عن الأنبوب في رأس كارولين فقد أزلناه |
Tehlikeden bahsediyorsan, aynı tehlike herkes için geçerli. | Open Subtitles | إذا كنتِ تتحدثين عن الخطر سيكون هذا مشابه لأي شخص آخر |
Şu arkada ki zırlayan küçük hergeleden bahsediyorsan söylediklerimin arkasındayım. | Open Subtitles | إن كنتِ تتحدثين عن ذلكَ الطفل الشقي فانا أقف على ما أقوله |
Eğer kalçamdan bahsediyorsan, evet, merdivenlerden aşağı fırlatıldım. | Open Subtitles | اذا كنت تتحدثين عن فخذي, نعم ,لقد تم رميّ لاسفل الدرج |
Yatağımda uyuyan ve artık hoş görmediğim kadından bahsediyorsan evet, kesinlikle var. | Open Subtitles | إذا كنت تقصد السيدة التي أنام معا في السرير الذي لم أعد أرحب به. فنعم بالـتأكيد يوجد. |
Bir örnek olmalarından bahsediyorsan, haklısın. | Open Subtitles | إن كنت تقصد اتباع الأنظمة، فأنت محق |
Romantik ilişkilerden bahsediyorsan Watson, ki korkarım öyle daha önce sık sık açıkladığım üzere, tüm duyguları tiksindirici buluyorum. | Open Subtitles | إن كنت تشير إلى الترابط العاطفي وأخشى ذلك، كما وضحت من قبل |
Bay Chapman'dan bahsediyorsan, kendisi söz konusu müzikal süslemeyi benim repertuarımdan almıştır, ahbap. | Open Subtitles | إذا كنتَ تشير إلى السيد تشابمان أيها الزنجي الحقيقة أنه قدّرَ تلك التزينة الموسيقية بالذات من ألحاني يا صاح |
Eğer yüz kafesimden bahsediyorsan, yarın kolonoskopi randevum var ve bu aparat katı cisimlerden uzak durmama yardım ediyor. | Open Subtitles | اذا كنت تشيرين الى قفص وجهي ساعلمك بانه لدي موعد غداً لتنظير القولون الروتينية |
Görev kuvvetinden bahsediyorsan, bu, senin peşinden gelmek değil. | Open Subtitles | إذا كنت تتكلم عن فريقنا الكفاحي فالأمر لا يتعلق بملاحتقك |
Bay Casdin'den bahsediyorsan dosyasının üstünden "Ölü" etiketi var bugüne randevu verdiğin diğer bütün kontrol hastaları gibi. | Open Subtitles | -إن كنتَ تتحدّث عن السيّد (كازدن ) فهو يحمل ملصق "متوفّى" على ملفّه وكذلك كلُّ المراجعين الذين أنت بانتظارهم اليوم |
Bunları yok etmeliyiz. Kanıt çalmaktan bahsediyorsan, bu çok büyük bir suç. | Open Subtitles | إذا كنت تفكر بسرقة الأدلة هذه جريمة كبرى |
Senin şu Anya pilicinden bahsediyorsan az önce buradaydı. | Open Subtitles | ان كنت تعني صديقتك "آنيا" فقد كانت هنا للتو |