150 kişi kadar büyük ve üç kişi kadar küçük gruplar halinde, bu gençler yeni yerler, yeni düşünceler ve yeni bakış açıları keşfettiler. | TED | في مجموعات كبيرة مكوّنة من 150 طفل و صغيرة مكوّنة من 3 أطفال, اكتشف هؤلاء الصغار أماكن جديدة, أفكاراً جديدة ، وجهات نظر جديدة. |
Aynı değiller. Farklı bakış açıları olan ve çok farklı dünya görüşüne sahip insanlar. | TED | انهم ليسو متشابهين. انهم بشر بأفكار مختلفة و وجهات نظر مختلفة نحو العالم. |
Bu da hikâye anlatımı için tamamen yeni bakış açıları demek. | TED | وهذا يتيح المجال لظهور وجهات نظر جديدة في السرد القصصي. |
farklı insanlar şeyleri farklı görür: farklı bakış açıları. | TED | ناس مختلفون يرون الأشياء مختلفة وجهات نظر مختلفة |
Seni yeni deneyimlere açar yeni bakış açıları yaratır, konuşmalarını canlandırır. | Open Subtitles | ،يفتح عينيك على تجارب جديدة وجهات نظر جديدة، محادثات شيّقة |
Umarım, değişik bakış açıları olan insanlarla tanışırsın. | Open Subtitles | أتمنّى بأن تلتقي بأناس ذو وجهات نظر مختلفة |
Farklı sınıflar, bakış açıları, hepsinin görünür olmasını istiyordu. | Open Subtitles | فئاتَ مختّلفة، وجهات نظر أراد إظهار كل شيء. |
Bir gazeteci olarak her hikayenin zıt bakış açıları olduğunu öğreniyorsunuz kendi fikrinizi buna dahil etmeden hepsini anlamaya çabalarsınız fakat bu hikayede bir şeyler vardı ve ona giden yol kapalıydı. | Open Subtitles | كصحفي تتعلم أن لكل قصة وجهات نظر متضاربة. تحاول فهمها كلّها دون السماح لوجهة نظرك بالتدخل. لكن كان هناك شيء بخصوص هذه القصة وطريقة التعتيم عليها. |
Alternatif bakış açıları var mı? Evet. | Open Subtitles | هل هناك وجهات نظر بديله ؟ |
Farklı bakış açıları yüzünden. | Open Subtitles | وجهات نظر مختلفة |
- "Afyon üzerine bakış açıları". | Open Subtitles | من ورقتك "وجهات نظر حول الأفيون". |
Eğer tek bir cümle ile beyin tepkileriniz diğer insanlarla aynı ve sizden farklı düşünen diğerleri ile farklı olabiliyorsa bu etkinin gerçek hayatta nasıl yansıyacağını düşünün. Tamamıyla aynı haberi dinlerken, her geçen gün, bize farklı bakış açıları sunan Fox Haber, New York Times gibi farklı haber kanallarını dinleyerek, nasıl etkilendiğimizi bir düşünün. | TED | وإذا كانت جملة واحدة كافية لجعل مؤشرات الدماغ مماثلة للأشخاص الذين يفكرون مثلك وتختلف كثيراً عن الأشخاص والذين يفكرون بشكل مختلف عنك، تخيل كم سيكون مدى ضخامة هذا التأثير في واقع الحياة، فعندما نستمع جميعاً الى نفس الخبر وبعد مشاهدتنا واستماعنا يوما بعد يوم إلى قنوات وسائل الإعلام المختلفة، مثل "فوكس نيوز" أو صحيفة "نيويورك تايمز"، والتي تعطينا وجهات نظر مختلفة عن حقيقة الواقع. |
(Alkışlar) Ben şimdilerde, STEM içinde yer alan beyaz olmayan, küçük, ancak gelişen bir kadronun bir parçasıyım. O kişiler, zamanımızın en acele meselelerinde: eğitimdeki eşitsizlikler, polis şiddeti, HIV/AİDS, küresel ısınma, genetik düzeltme, yapay zeka ve Mars'ın keşfi gibi alanlardaki meselelerde yeni bakış açıları ve yeni fikirler getirecek şekilde dengelenmişlerdir. | TED | (تصفيق) أنا الآن جزء من إطار صغير ولكنه في تزايد يضم ذوات البشرة الملونة في المجال العلمي يعملن على إيجاد وجهات نظر وأفكار جديدة وتطبيقها على القضايا الأكثر إلحاحاً في عصرنا: أمور على غرار عدم المساواة في التعليم، وعنف الشرطة وفيروس نقص المناعة البشرية/ الإيدز، وتغير المناخ والتغيير الجيني، الذكاء الإصطناعي وإستكشاف كوكب المريخ. |