Rembrandt Hristiyan bakış açısına göre bir propagandacı. | TED | الفنان ريمبراندت ممارس للدعاية من وجهة نظر مسيحية |
Eğer kendi hikâyenize başka bir kişinin gözünden bakıp hikâyeyi onun bakış açısına göre yazsanız nasıl olurdu? | TED | ما الذي يحصل إذا نظرت إلى قصّتك وكتبتها من وجهة نظر شخص آخر؟ |
Bu halk sağlığı bakış açısına göre bu hiç de mantıklı değil. | TED | وهذا امرٌ غير منطقي على الاطلاق من وجهة نظر الصحة العامة |
Onların bakış açısına göre tedavi burası yerine onların olduğu yere götürülseydi şimdi kararları veren içlerinden biri olacaktı. | Open Subtitles | من أين ما يجلسّون ان وصل العلاج هناك بدلاً من هنا لكان واحد منهم هو المسؤول هنا. |
Onların bakış açısına göre ihanete uğramış gibi hissediyorlar. | Open Subtitles | من وجهة نظرهم لقد تم خيانتهم |
Teşkilatın bakış açısına göre, biraz amacını aşmış durumdasın. | Open Subtitles | من وجهة نظر الوكالة الأمر يبدو كأنك قد أحرزت هدفا في مرمى فريقك |
Yani dediğim, bir kızın bakış açısına göre eğer seninle görüşmek isteseydi senden, ona biraz çorba falan getirmeni isterdi. | Open Subtitles | كلّما أقوله من وجهة نظر فتاة، إذا أرادت حقاً رؤيتكَ لطلبت منك جلب حساء أو ما شابه |
Şüphelinin bakış açısına göre de barlar hedef yönünden zengindir. | Open Subtitles | و من وجهة نظر المشتبه به الحانات تعتبر محيط ملىء بالأهداف. |
Bununla birlikte, kadınların bakış açısına göre Yoon Pil Joo o kadar mükemmel değil. | Open Subtitles | لكن من وجهة نظر المرأة يون بيل جو ليس مثالياً من جميع الجوانب |
Askeri bakış açısına göre Lexi yok edilmesi gereken bilinen bir tehdit. | Open Subtitles | من وجهة نظر عسكرية ليكسي هي تهديد يجب القضاء عليه |
Mikrobun bakış açısına göre hastalık yapan organizmalar bir konaktan diğerine geçmek zorundadır, konağın bu mikropları bir diğer konağa aktarabilmesi için genelde sağlık durumunun iyi olması gerekir. | TED | و هذه الفكرة هى من وجهة نظر الجرثومة, أنها تريد الخروج من عائل إلى آخر, و أحياناً يعتمدون على صحة العائل لنقلهم إلى عائل آخر |
Deneyimleyen benliğin bakış açısına göre, tatile çıktıysanız ikinci hafta ilk hafta kadar iyidir, yani iki haftalık bir tatil bir haftalık tatilden iki kat daha iyidir. | TED | من وجهة نظر نفسية التجربة، إذا ذهبت في عطلة، وكان الأسبوع الثاني جيداً كما الأسبوع الأول، حينها فالأسبوع الثاني للعطلة سيكون افضل مرتين عن الأسبوع الأول. |
Aslında doğrusal olmayan, tarafsız bir bakış açısına göre daha çok koca bir top gibi dingildeyen, bir tür zaman-zingodur. | Open Subtitles | لكنه في الواقع من وجهة نظر ... غير خطية وغير شخصية أقرب لأن يكون كرة كبيرة من مادة شئ زمني ملتف |
- Bu doğru Ufaklık. - Kesin bir bakış açısına göre. | Open Subtitles | هذا يبدوا حقيقا , ايتها القناصة - من وجهة نظر اخرى - |
Eh, bu belli bir bakış açısına göre mantıklı görünüyor. | Open Subtitles | من وجهة نظر واثقة |
Aslında doğrusal olmayan, tarafsız bir bakış açısına göre daha çok koca bir top gibi dingildeyen, bir tür zaman-zingodur. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة فهو من وجهة نظر ... غير خطية وغير شخصية أشبه بكرة كبيرة من مادة ملتفة ! من شئ زمني |
Onların bakış açısına göre tedavi burası yerine onların olduğu yere götürülseydi şimdi kararları veren içlerinden biri olacaktı. | Open Subtitles | من أين ما يجلسّون ان وصل العلاج هناك بدلاً من هنا لكان واحد منهم هو المسؤول هنا. |