Tepeye çıkıp ta oradan aşağıya bakınca uçuyormuş gibi hissederdim. | Open Subtitles | لمّا كنت هناك في القمة أنظر لأسفل، شعرت كأنني أطير. |
Gözlerine bakınca kendimi canlı ve geleceğimiz için heyecanlı hissediyorum. | Open Subtitles | وعندما أنظر في عينيك، أشعر على قيد الحياة ومتحمسون مستقبلنا. |
Tanrım, dışarısı çok aydınlık, Pencereden dışarı bakınca başım ağrıyor. | Open Subtitles | يإلهي، الضوء ساطعٌ بالخارج مجرد النظر عبر النافذة يصيبني بالصداع |
Ayrıca ertesi gün gelen hesaba bakınca ilk suçlayacağınız kişilerdir. | Open Subtitles | إنهم أيضًا أول المولامون عندما تنظر إلى فاتوتك اليوم التالي. |
Yani diger taraftan bakınca gitmeni gerektirecek durum ortadan kalkıyor, degil mi? | Open Subtitles | نظرت إلى الأمر من ناحية أخرى لست بحاجة إلى ذلك الآن، صح؟ |
Uzaydan gezegenimize bakınca kendimiz hakkında pek çok şey öğrendik. | TED | وتعلّمنا الكثير عن أنفسنا بالنظر إلى كوكبنا من الفضاء. |
Yani tam olarak ellerime bakınca tuhaf bir şey hissediyorum ama.. | Open Subtitles | أعني, فعلياً , لدي هذا الشعور الغريب عندما أنظر إلى يدي |
Şu fotoğraf albümlerine bakınca bu insanların psikolojisini anlıyormuşum gibi geliyor. | Open Subtitles | وأنا أنظر إلى ألبومات الصور، أشعر بأنني أعرف نفسية هؤلاء الأشخاص. |
Sınırlar olmadığını gördüm, benim çalışmalarımın evrimine bakınca anlamlı bağlantılar görüyorum. | TED | تعلمت أنه ليس هناك حدود. وعندما أنظر إلى مراحل تطور عملي أستطيع أن أرى مواضيع و علاقات منطقية. |
Ve şu anda gözlerine bakınca, kötü biri olmadığını görebiliyorum. | Open Subtitles | والآن يمكنني النظر في عينيك وأستطيع القول أنكِ لستِ شريرة |
Buradan bakınca şirket hayatından bıkmış bir memura benziyorsun sanki? | Open Subtitles | ،من النظر إليك يُمكنني القول .أنكَ موظف تم تعيينك حديثاً |
Elbette bütün veri burada, içinde. Böylece sağa sola çevirebilir, istediğim açılardan bakabilirim. bakınca bu kadının bir sorunu olduğunu görebiliyorum. | TED | والنظر الى داخل الجسم ويمكننا ان ندور المجسم المرئي .. مما يمكننا النظر من عدة زوايا ويمكننا ان نرى مشكلة هذه المرأة |
BG: 6 ay sonra dönüp bakınca yılın ilk yarısını nasıl değerlendiriyorsunuz? | TED | برونو: بعد ستة أشهر، كيف تنظر إلى الوراء في النصف الأول من العام؟ |
Bir mimarın yüzüne bakınca, genelde insanlar gri-saçlı beyaz bir adam düşünürler. | TED | عندما تنظر لوجه المهندس المعماري، معظم الناس يعتقدون أنه رجل أبيض شائب الشعر. |
Ona bakınca başka bir dünyaya kaçmama yardım edecek bir şey istiyorum. | Open Subtitles | عندما نظرت اليها اردت شيء من شأنه ان يساعدني للهرب لعالم اخر |
Pencereyi açıp dışarı bakınca gördüm ki otelin yanından alevler yükseliyor Otelde yangın çıkmıştı | TED | ففتحت النافذة و نظرت خارجا، و إذ بي أجد نارا مشتعلة تصعد على جانب الفندق، و الفندق يحترق. |
daha fazlasını yapabildiğini gösteriyor. Kafalarının içine bakınca bunun nedenini görebiliyoruz. | TED | يمكننا أن نعرف السبب بالنظر داخل رؤوسها. |
Bu orta aralıktaki insanlara bakınca aslında bolca sivil toplum sesine ihtiyacımız var. | TED | الآن، بالنظر إلى تلك المجموعة المتوسطة، فإننا بحاجة فعليًا إلى العديد من أصوات المجتمع المدني. |
Ona bakınca tahmin etmezsin ama buradaki kadınların yarısını elde edebilir. | Open Subtitles | لا تظنين أنك قد تنظرين إليه لكنه يمتلك نصف النساء هنا |
Elinle işaret edersin, insanlar başka yöne bakınca pantolonun içine sokuşturup kaçarsın. | Open Subtitles | أشير، و عندما ينظرون للجهة المقابلة املئي بنطلونك بشرائح اللحم و اهربي |
Ve kahredici bir duygu hissettiriyor bugün gerçekte ne olduğuna ve karşılaştığımız problemin büyüklüğüne bakınca. | TED | ولكننا اليوم مغلوب على أمرنا فعندما ننظر الى ما يجري على ارض الواقع فإننا نعي الحجم الكبير للمشكلة التي نواجهها |
Bu tesise şöyle bir bakınca bile ormana en yakın barakaların 104 ve 105 numara olduğu görülüyor. | Open Subtitles | الآن , حتى النظرة السطحية على المكان تؤكد لنا أن الأكواخ 104 , 5 هى الأقرب إلى الأشجار |
Dünyanın haline bakınca, sence endişe edecek daha önemli şeyler yok mu? | Open Subtitles | نظرا لحالة العالم ، ألا تعتقدين أن هناك أمورا هامة أكثر بالنسبة لنا لنقلق بشأنها ؟ |
Ama kaybolan şeye bakınca, keşke suçlu olsaydım diyorum. | Open Subtitles | لكن نظراً إلى الغرض المفقود، أتمنى تقريباً لو كنت المذنب |
Şimdi, hani buna bakınca çiçekler çıkıyor ya içinde... | Open Subtitles | أتعلم؟ الزهور التي رأيتها عندما نظرتُ بداخله |
Ama yakından bakınca, bu lotusun her yaprağı bir köle gemisinin kesiti. | TED | ولكن بنظرة أعمق لهذا اللوتس تكشفُ كل بتلة عن المقطع العرضي لسفينة الرقيق. |
Bugün dünyada etrafımıza bakınca neler görüyoruz? | Open Subtitles | إذا نظرنا حولنا في العالم اليوم، ماذا نرى؟ |
Buradan bakınca sana verdiği güç hoşuna gitmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ...حسنٌ... من منظوري ربّما أنتِ تحبين القوة التي يعطيكِ إيّاها |