Fakat bakır ve çelikten yapılma bir nesne olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لكن جميعنا نعلم أنهُ جسم مصنوع من الفولاذ والنُحاس |
Fakat bakır ve çelikten yapılma bir nesne olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لكن جميعنا نعلم أنهُ جسم مصنوع من الفولاذ والنُحاس |
Kalay, bakır ve çinkodan altın ve gümüşe kadar. | Open Subtitles | من القصدير و النحاس و الزنك للذهب و الفضة |
Uzmanlarımız arabanda çinko, bakır ve polietilenden yapılma boru buldu. | Open Subtitles | وجد تقنيونا أنابيب في سيارتك مصنوعة من الزنك، النحاس و البولي إثيلين. |
Sadece 'bakır ve alüminyum' mu oldu? | Open Subtitles | فقط 'النحاس و الألومنيوم' ما حدث |
bakır ve nikel demek? | Open Subtitles | شظايا زجاجية, و "النحاس" و"النيكل". النحاس والنيكل،هاه؟ |