ويكيبيديا

    "bakabiliriz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يمكننا
        
    • للنظر
        
    • النظر إلى
        
    • يمكن أن ننظر إلى
        
    • أن نبحث
        
    • نغطي
        
    • نَنْظُرُ
        
    • ونتفقّد
        
    Keel, sanırım senin için Teal'c'ın silahıyla bunun icabına bakabiliriz. Open Subtitles كيل ، يمكننا أن نراعى ذلك لك بأسلحه فريست تيل.
    Gidip neler olduğunu bilen biri var mı diye bakabiliriz. Open Subtitles يمكننا أن نذهب بحثاً عن شخص يعلم ما حدث بالفعل.
    Kendimize şöyle bakabiliriz, bilirsiniz, "Ben 'İnsan'ım', 'Son İnsan'. TED كما تعلمون، لدينا طريقة للنظر إلى الأرض بهذا الشكل. أنا الإنسان، اخر إنسان.
    Başka nereye bakabiliriz bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أَعرف حيث ما عدا ذلك للنظر
    Evet, çok iyi Sherlock ya da kapaktaki isme bakabiliriz. Open Subtitles أجل جيد للغاية يا شيرلوك أو يمكننا فقط النظر إلى الاسم على الغطاء
    Belki buna Berlin duvarının yıkılışı gibi bakabiliriz insanları iki parçaya ayıran ve yıkılarak ilerdeki iletişim için yeni bir kapı açılan. TED ربما يمكن أن ننظر إلى ذلك كأنه أكثر قرباً لسقوط جدار برلين, حيث الانقسام الذي فصل بين نوعين من الناس قد أنهار وفتح الباب نحو مزيد من التواصل.
    Elbette bakabiliriz. Ne kadar geriye gitmemizi istiyorsun? Open Subtitles بالتأكيد ، يمكننا فعل هذا ، إلى أي زمن تريدنا أن نبحث ؟
    Ama yaparsan, daha fazla yere bakabiliriz. Open Subtitles وبهذا نستطيع ان نغطي مناطق اكبر ان فعلتي ذلك
    O zaman buna da böyle bakabiliriz. Open Subtitles لذا سوف نَنْظُرُ للأمر بنفس تلك النظرة
    Tamam, burada oturup karamsar olabiliriz, ya da eve gidip kitaba bakabiliriz. Open Subtitles حسناً، بإمكاننا البقاء هنا كالمُتشائمين، أو نذهب إلى المنزل ونتفقّد كتاب الظلال
    Çok merak ettiysen oraya gidip iyi mi diye bakabiliriz. Open Subtitles إن كنتَ قلقاً عليها، يمكننا الذهاب إلى منزلها للاطمئنان عليها
    Ama ölümümüze düşerken internetten yarığın ne kadar derin olduğuna bakabiliriz. Open Subtitles لكن بينما نحن بالجو يمكننا تحديد مدى عمق الهوة تفادياً للمخاطر
    Ve özellikle şehirlerde -- şehirlerin metabolismasının tamamına bakabiliriz, ve fırsat olarak değerlendirebiliriz. TED وخاصة في المدن يمكننا ان ننظر الى انظمة المدن الغذائية وان نستكشف تلك الفرص
    Bence cevap şu: ölüm oranlarına bakabiliriz, ölüm oranlarını kullanarak geçmişteki görülme sıklığını hesaplaybiliriz. TED و أعتقد أن الإجابة أنه يمكننا النظر لبيانات الوفيات و يمكننا أن نستخدمها لنكتشف نسبة انتشاره في السابق
    Buna daha yaratıcı bir şekilde bakabiliriz. Open Subtitles هناك طريق مثمر أكثر للنظر لهذا
    Lou, bence buna başka bir yönden de bakabiliriz. Open Subtitles - - كما أن هناك طريقة أخرى للنظر إلى الأمام.
    Evet, çok iyi Sherlock ya da kapaktaki isme bakabiliriz. Open Subtitles أجل جيد للغاية يا شيرلوك أو يمكننا فقط النظر إلى الاسم على الغطاء
    Ve düşünüyorum da, eğer istersen gidip, birkaç dosyaya bakabiliriz. Open Subtitles و كنتُ أفكر, لو أردتِ أن... يمكننا العودة و النظر إلى بعض الصور.
    Daha fazla kanıt için tutuklanma oranlarına, polisin siyahilere uyguladığı şiddet istatistiklerine ve eğitimdeki fırsat eşitsizliklerine bakabiliriz. Yani evet, bizim okullarımızda sosyal adalet var. TED لمزيد من الأدلة، يمكن النظر لمعدلات الحبس. وإلى العنف الذي تمارسه الشرطة ضدهم يمكن أن ننظر إلى فجوة الفرصة في التعليم... نعم، العدالة الإجتماعية لها علاقة بمدارسنا.
    Burada öyle düzinelerce oda var, ama bakabiliriz. Open Subtitles ذلك يبدو شبيهاً بدزينةٍ من الغرف هنا، لكن يمكننا أن نبحث
    - Dağılırsak daha çok yere bakabiliriz. Open Subtitles نستطيع أن نغطي أماكن أكثر إذا إفترقنا هذه فكرة جيدة
    O zaman buna da böyle bakabiliriz. Open Subtitles لذا سوف نَنْظُرُ للأمر بنفس تلك النظرة
    Babanın anneni sahiden ortadan kaldırdığına inanıyorsan öğle arası gidip bakabiliriz. Open Subtitles لو حقًا تظنّين والدك وضع والدتك بالمجمّدة، فلنذهب ونتفقّد الأمر بوقت العداء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد