ويكيبيديا

    "bakmak için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لأرى
        
    • لتعتني
        
    • ليرى
        
    • لإلقاء نظرة
        
    • لأعتني
        
    • للنظر
        
    • للبحث عن
        
    • للإعتناء
        
    • لرعاية
        
    • لتلقي نظرة
        
    • ليعتني
        
    • لمراقبة
        
    • لفحص
        
    • للعناية
        
    • لأبحث
        
    Dalga boyu tetiği ayarlıyorum burada çalışır mı diye bakmak için. Open Subtitles إنني أغير طولها الموجي لأرى إن كان يمكن أن تعمل هنا
    Olaylar kötü gittiğinden, kız kardeşim geçen ay, bana bakmak için istifa etti. Open Subtitles وكان على أختي أن تترك عملها الشهر الماضي لتعتني بي عندما تسوء حالتي
    Kurbanın e-postalarına bakarken bir başkasının, kendi e-postalarına bakmak için cesedi bulmanızdan 38 saat önce bilgisayarı kullandığını buldum. Open Subtitles عندما تحققت من رسائل الضحية وجدت أن أحد غيرها استعمل الكمبيوتر ليرى رسائله قبل 38 ساعة من اكتشاف الجثة
    Yani kafalarınıza bakmak için bunun iyi bir zaman olduğunu düşündüm. Open Subtitles لذا أعتقد أن الوقت ملائم الآن لإلقاء نظرة خاطفة إلى أدمغتكم
    Gündüzleri babanıza bakmak için burada olurum ama geceleri ve hafta sonları kendi evime giderim. Open Subtitles سأكون هنا في النهار لأعتني بوالدك و لكن في الليالي و العطل سأذهب إلى منزلي الخاص
    Bir kutuya koy, rafa kaldır, çünkü ileride bakmak için çok vaktin olacak. Open Subtitles ضعيه في صندوق، تعلمين ضعيه جانباً لأنّك ستجدين وقتاً وافراً للنظر فيه لاحقاً
    Evet, bir tek Hector'a bakmak için çıktım. Kitap okuyordum. Open Subtitles نعم, ماعدا عندما ذهبت للبحث عن هيكتور, لقد كنت اقرأ.
    Ama sorun şu ki tatlım sana bakmak için burada olmayacağım. Open Subtitles ..ولكن الأمر هو، يا حبيبتي لن أكون هنا دائما للإعتناء بكِ
    Güzel mi diye bakmak için fazladan bir şişe daha aldım ama anlamıyorum. Open Subtitles وحصلت على زجاجة اضافية فقط لأرى ان كان جيدا ولكن لااستطيع ان اميّزها
    Ve bu dükkanlara gittim, tabii eğer varsa, ya da dışarıda tarlalarda ne alabileceklerine bakmak için ve besin alamıyorlar. TED وأذهب للمتاجر، إن وجد أي منها، أو في الحقول لأرى ما الذي يمكنه أن يجدوه، لأجد أنهم لايستطيعون الحصول على الغذاء.
    Bazı insanlar beyzbol stadyumlarına maç izlemek için gider. Bense tasarım ilişkilerine bakmak için giderim. TED بعض الناس يذهبون إلى ملاعب البيس بول ليراقبوا المباراة أما أنا فأذهب لأرى علاقات التصاميم
    Hasta halasına bakmak için Juarez'e gitti, bu sırada Juarez'in öldürülen ve kaybolan kadınlarına neler olduğunu öğrendi. TED ذهبت الى خواريز لتعتني بخالتها المريضة و في سياق ذلك بدات تكتشف ما كان يحدث للمقتولات و المختفيات من نساء خواريز
    30 yaşındaki bu kadın beyin hasarı olan ve gece gündüz ağlayan dört aylık bir bebeğe bakmak için gönüllü oldu. Open Subtitles هذه المرأة عمرها ثلاثون سنة تطوعت لتعتني بطفل عمره أربع شهور مصاب بدماغه, ويصرخ ليلاً ونهاراً
    Doktor şu an nasıl çıkaracağına bakmak için x-ray'i kontrol ediyor. Open Subtitles الطبيب ينظر لصور الأشعة الأن ليرى إن كان قادرا على إستخراجها
    Daha sonra belgelere bakmak için muhabirleri davet ettik. TED لاحقاً، قمنا بدعوة المراسلين الصحفيين لإلقاء نظرة على الوثائق.
    Seni uzağa göndermek zorunda kalsam bile, her zaman sana iyi bakmak için burada olacağımı bilmeni istiyorum. Open Subtitles الآن أريدك أن تعرفي بالرغم من أني على وشك أن أزوجك إلاّ أني سأكون دوماً موجود لأعتني بك
    Lütfen bana bütün yolu pencerene bakmak için geldiğini söyleme. Open Subtitles أخبرني أنّك لم تأتي كل هذه الطريق فقط للنظر لمنزلك
    Güzel. Ben de Albany'e gitmek istiyordum. Bazı üniversitelere bakmak için. Open Subtitles رائع , أنا كنتُ ذاهب إلى ألبانى للبحث عن بعض الجامعات
    Ailemiz öldükten sonra bana bakmak için ordudan ayrıldı. Beni üniversiteye gönderdi Open Subtitles لقد ترك الجيش للإعتناء بي بعد وفاة والدينا، وحرص على إرتيادي الكليّة،
    Aslında bu, hükümet işi bizden devralana kadar, parklarımız ile ilgilenmek, onlara bakmak için bir kaynak yaratma mekanizması. TED إنه أساس آلية التمويل لرعاية متنزهاتنا، لحماية متنزهاتنا لغاية الوقت الذي تتمكن فيه حكومتنا من تولي ذلك تماما.
    Buna bakmak için, her şeyini verebileceğini söylediğini duymuştum. Open Subtitles سمعتكِ تقولين أنكِ ستفعلين أي شيء لتلقي نظرة عليها
    Biraz önce konuştum hasta bir çocuğa bakmak için yetimhaneye uğramış. Open Subtitles تحدثت إليه للتو، لقد توقف عند دار الأيتام ليعتني بطفل مريض
    Bir hastaya bakmak için bu gece kalmalıyım. Open Subtitles هذا أنا الليلة أنا مضطر للبقاء لمراقبة مريض
    Sen öyle san. Bir öğrencinin dolabına bakmak için izin gerekmez. Open Subtitles خمن ماذا نحن لانحتاج تصريحاً لفحص خزانة أحد الطلاب
    Biz de tam karımla beraber küçük yazlık evimize bakmak için çıkmıştık. Open Subtitles أنا وزوجتي ذاهبين للعناية ببيتنا الصيفي الصغير.
    Ama yıldızlara bakmak için kapıyı her açışımda, tek gördüğüm ufacık bir tuvalet oldu. Open Subtitles ولكن في كل مرة أفتح الأبواب لأبحث عن الدرج كل ما أجده هو حمامات صغيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد