Bazıları geri adım atıp başından beri aynı büyük resme baktıklarını fark eder. | Open Subtitles | بعض الناس يعودون قليلاً ليكتشفون الحقيقة وهم ينظرون إلى نفس الصورة طوال الوقت |
Madam kendiniz cevap verin. Size nasıl baktıklarını görüyor musunuz? | Open Subtitles | سيدتي، انت تجيبين على نفسك الا تلاحظين كيف ينظرون إليك؟ |
O insanların bize nasıl baktıklarını gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيتم الطريقة التي ينظرون بها الينا ؟ |
Birbirlerine nasıl baktıklarını kardeşindeki değişikliği fark etmedin mi? | Open Subtitles | ألم تشاهد النظرات الطويلة ؟ ألم تلاحظ تغير أخيك ؟ |
Ona orada nasıl baktıklarını bir görecektin. | Open Subtitles | إنظر، يجب عليك رؤية كيف يعتنون بها هناك |
Mezarlıkta Santiye nasıl baktıklarını gördükten sonra geçmişte olanların aynısının gelecekte de olacağının farkındayım. | Open Subtitles | الطريقة التي نظروا بها لسانتي في المقبرة أنا أعلم أن كل شيء سيعود كما في السابق |
Oynayalım hadi'' dedim. O an kafamı kaldırıp bakmamla tüm etrafımdaki tüm çocukların oynamayı bırakmış bana baktıklarını gördüm. | TED | في هذا الوقت، نظرت حولي في المجموعة التي كنت بها، وتوقف جميع الأطفال عن اللعب وظلوا يحدقون بي. |
Yoksa bize yukarıdan baktıklarını söylesem daha mı doğru olur. | Open Subtitles | و بمعنى أخر أنهم ينظرون الينا بنظرة دونية |
Bankadaki insanlar-- bana nasıl baktıklarını görmelisin. | Open Subtitles | الناس في البنك ، يجب أن ترى الطريقة التي ينظرون لي بها عندما أذهب هناك |
Bankadaki insanlar-- bana nasıl baktıklarını görmelisin. | Open Subtitles | الناس في البنك ، يجب أن ترى الطريقة التي ينظرون لي بها عندما أذهب هناك |
Kör değilim.Senin gibi kızların bana okulda nasıl baktıklarını biliyorum. | Open Subtitles | انا لست عمياء اعرف كتير من البنات في المدرسه كانوا ينظرون لي هكذا |
Çünkü herkes anne ve babamın cennet gittiğini ve her zaman... bize baktıklarını söylemeye devam ediyor. | Open Subtitles | لأن الجميع يقولون دائماً أن أبي و أمي ذهبوا إلى الجنة و ينظرون إلينا بإشفاق |
Arkadaşlarının da aynı okyanusa baktıklarını bilerek rahatlayasın diye. | Open Subtitles | ترتاحين لإن أصدقائك كانوا ينظرون للبحر نفسه |
Herkes özgür düşünceli olduklarını düşünüyor. Fakat bize nasıl baktıklarını görebiliyorum. | Open Subtitles | الجميع يعتقدون أنهم ليبراليون لكنني أعرف كيف ينظرون إلينا |
Ama yine erkeklerin popona baktıklarını fark etmeye başladın. | Open Subtitles | الرجال الذين ينظرون لمؤخرتك من جديد انا لا استطيع ان اركز على الرجال الآن |
Bana takılıyorlar. ama sadece baktıklarını biliyorum. | Open Subtitles | انهم يضايقوننى ولكنى اعلم انهم ينظرون فقط |
Hastaların sana nasıl baktıklarını gördüm ve... | Open Subtitles | ولكن رأيت الطريقة التي ينظرون بها المرضى إليك |
Geçen hafta marketteyken sana pis pis baktıklarını söylemiştin. | Open Subtitles | انت تقولي انه كان هناك الكثير من النظرات المستحقرة لك |
Ona orada nasıl baktıklarını bir görecektin. | Open Subtitles | إنظر، يجب عليك رؤية كيف يعتنون بها هناك |
- Günaydın, Charlie. - Merhaba, Catherine. Sana nasıl baktıklarını gördün mü? | Open Subtitles | صباح الخير تشارلى- أهلا كاثرين- هل رأيت كيف نظروا اليك ؟ |
Peniszilla'ya baktıklarını sanıyordum. | Open Subtitles | كنت اظن أنهم يحدقون بالقضيب المتوحش |
Polisler bazen bir olay örgüsüne baktıklarını bile anlamazlar. | Open Subtitles | هو لم يَحْصلُ على الإنتباهِ الكافيِ. قسم الشرطةَ أحياناً لا يدركْ بأنّهم يَنْظرونَ إلى نمط. |
Birbirlerine nasıl baygın baygın baktıklarını görüyor musun? | Open Subtitles | هل رأيت الطريقة التي ينظر بها هؤلاء الأطفال إلى بعضهم؟ |
Bana nasıl baktıklarını gördün mü? | Open Subtitles | أترين النظرات التي يرمقونني فيها ؟ |