Telefonum şu balçığın içinde. | Open Subtitles | هاتفي الخلوي هو بمكان ما في ذلك الطين النابض |
Bir heykeltraşı izlemek gibiydi, ama balçığın yalanlarındı. | Open Subtitles | ومن مثل مشاهدة نحات، ولكن كان الطين الخاص بك الأكاذيب. |
Siyah balçığın test sonuçları. Buna inanmayacaksın. | Open Subtitles | نتائج المعمل على الطين الأسود لن تصدق |
Basit bitkiler, algler ve sonradan yosunlar ve kızılyapraklar balçığın ve kayaların üzerinde gelişmeye ve yeryüzünü kaplamaya başladı. | Open Subtitles | (النباتات البسيطة, (الطحالب (ومن ثم (الأشنيات) و (السراخس بدأت بالتطور من على الطين والصخور حتى تغطي سطح الأرض |
Silikat, balçığın yapışmasına sebep oluyor ve uçkun ise oksalik asit ile doludur. | Open Subtitles | تتسبب "السيليكات" في تماسك الطين... و"الراوند" ممتلئة بـ"حامض الأكساليك" |
Fosfat ve kalsiyum cesetten balçığın farklı bölgelerine sızarak kemikleri daha yumuşak balçığı ise daha sert yapmışlar. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} الفوسفات و الكالسيوم تسربا من العظام {\pos(192,210)} إلى داخل الطين في عدة أماكن مما جعلا العظام هشّة والطين صلبا |