Sabah ve akşamın erken saatleri balık tutmak için uygun zamanlardır. | Open Subtitles | الصباح الباكر ,والمساء هما أفضل وقت لصيد السلمون, |
Beni buraya balık tutmak için son getirdiğin zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ...أتذكُرُ آخر مرة أحضرتنى فيها إلى هذه الفجوة القديمة لصيد السمك؟ |
- O silah balık tutmak için değil herhalde. - Savunmak için. | Open Subtitles | أنا أعتقد أن الأسلحة ليست لصيد الأسماك - حماية - |
Buraya balık tutmak için geldim. Balık tutmayı severim. | Open Subtitles | لقد حضرت هنا لرحلة صيد أنا أحب صيد الأسماك |
balık tutmak için biraz fazla malzeme almışsınız. | Open Subtitles | -أنت تحمل العديد من الأغراض لرحلة صيد حتماً -لست ذاهباً للصيد |
balık tutmak için, genelde. | Open Subtitles | لصيد الاسماك , أغلب الظن |
Hayır. Bu, buz üstünde bir kulübe. balık tutmak için. | Open Subtitles | لا لا هذا كوخ ثلج لصيد السمك |
balık tutmak için okyanusa gittik. | Open Subtitles | لصيد السمك ، ذهبنا إلى المحيط |
balık tutmak için mi? | Open Subtitles | يعني مثل لصيد السمك؟ |
Patlayıcılar, balık tutmak için berbat bir yöntem. | Open Subtitles | المتفجرات هي وسيلة رهيبة لصيد الاسماك" |
Montana'da önümüzdeki üç yıl boyunca sadece avlanmak ve balık tutmak için harcamak. | Open Subtitles | وأقضي الأعوام الثلاثة المقبلة في (مونتانا) لصيد الطيور والسمك. |
balık tutmak için zaman yok, Piglet! | Open Subtitles | لا وقت لصيد السمك، بيغلت! |
Gece balık tutmak için gelecek kişinin adı Choi. | Open Subtitles | ( الشخص القادم لصيد الليلة يدعى ( تشوي |
İkisi de geçen hafta balık tutmak için gitti. | Open Subtitles | كلاهما غادرا الأسبوع الماضي لرحلة صيد. |