Tom Friedman bu parçayı balyozla elinden geldiği kadar sert vuruşlarla parçalamaya çalıştı ancak bir çizik bile olmadı. | TED | في الحقيقة, قام توم فريدمان بضربها بمطرقة ثقيلة بأقوى ما يستطيع و لم يخدشها حتى. |
Normalde kendilerini asan insanların kafalarının arkasında balyozla vurmalarından oluşan çürük bulunmaz. | Open Subtitles | عادة عندما يشنق الناس أنفسهم،مابيجلهمش كدمات مثل ان يضَربوا أنفسهم علي مؤخرة الرّأسِ بمطرقة ثقيلة. |
204'te oturan Blake Neferson o kolona bir balyozla vurdu. | Open Subtitles | بليك نيفرسون, في الشقة 204 قام بضرب ذاك العمود بمطرقة ثقيلة |
Olabilir, ama Albert'i göndermek biraz cevizi balyozla kırmaya benzemiyor mu? | Open Subtitles | من الممكن, لكن أليس ارسال ألبي مثل استخدام مطرقة ثقيلة من أجل كسر قشرة بندق؟ |
Yakın zamanda bu kolona bir balyozla vurulduysa rengi bozulur. | Open Subtitles | لو ان ضربة المطرقة الثقيلة لهذا العمود حدثت مؤخرا سيكون هناك دليل على تغبر اللون القسم المتضرر سيكون لونه أفتح |
Sigirlari nasil öldürdügünü biliyor musun? Burasina balyozla vurur sonra ayaklarindan asip bogazini keserdi. | Open Subtitles | تعرفين كيف كانوا يذبحون البقر يضربونها بالمطرقة هنا لكي يصعقوها و يقطعون عنقها |
Siz Kaitlyn'le birlikte odada yalnızken onun babasını TV'de görünce heyecanlanıp kaçmaya çalıştığı ve sizin de ona balyozla vurduğunuz Kaitlyn yere düşünce de boğazına ip dolayıp onu öldürdüğünüz doğru değil mi? | Open Subtitles | اليس صحيحاً ان كاتلين كانت منزعجه جداً عندما شاهدت والداها على التلفاز... . وحينها حاولت الهرب وقمت انت بضربها بالمطرقه ؟ |
Kaçacağımız gece, balyozla parçalarız. | Open Subtitles | و ليلة هروبنا سنحطمها بمطرقة حسناً هيا بنا |
Ama sonra hırsızların ellerinin kesildiğini ya da bir yerlerinin balyozla ezildiğini öğrendim. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك اكتشفت ان السرقه تقطع يديك او رجليك تتحطم بمطرقة |
Eğer sen zor bir dönem geçiriyor olsaydın, o bir balyozla seni koruyor olurdu. | Open Subtitles | إن كنتَ أنتَ تعاني وقتاً عصيباً كانت لتشقّ طريقها إليك بمطرقة ثقيلة |
Ağır bir kafa travması, kafasına bir balyozla vurulmuş gibi. | Open Subtitles | ثمة صدمة رأسية حادة و كأنها ضُربتْ بمطرقة |
Bunların hızını çarptıkları adamın hızıyla çarptığımızda oluşan G kuvveti, kafalarına balyozla vurmaya eşdeğer hâle geliyor. | Open Subtitles | الآن، سرعتهم مضروبة بسرعة ،الرجال الذين يضربوهم فتكون القوة الجاذبية الناتجة تعادل .قوة ضرب رؤوسهم بمطرقة ثقيلة |
Anlaşılan biri bu kolona balyozla vurmuş. | Open Subtitles | ويبدو ان احدهم ضربها بمطرقة ثقيلة |
Daha hızlı vur o zaman yoksa balyozla geleceğim oraya. | Open Subtitles | حسناً، حاول بجهد أكبر لأنهُ بخلاف ذلك سأعمل على تحطيمهِ بنفسي بواسطة مطرقة ثقيلة |
Sen de balyozla fındık kır, diyorsun amına koyayım. | Open Subtitles | هذا شبيه تماماً باستخدام مطرقة ثقيلة لكسر جوزة |
Dr. Strauss öğrencisine, Carrie Cooke'un ayağını balyozla kırmayı emretti sonra da bizi öldürmekle tehdit etti. | Open Subtitles | الطبيب (ستراوس) أمر تلميذهُ بكسر قدم (كاري كوك) بواسطة مطرقة ثقيلة ثم هدد بقتلنا |
Önce balyozla zili çalmam ya da kilomu tahmin etmenize izin vermem bile gerekmedi. | Open Subtitles | لا يجب علي أن أدق الجرس بإستعمال المطرقة أو أدعكِ تخمنين وزني أولا ؟ |
- Onu görebilirsin ancak gitmesine izin vermeyeceğim, çünkü beş dakika içinde ona bir balyozla geri döneceğim. | Open Subtitles | ولكنّني لن أدعه يرحل، لأنّه خلال 5 دقائق سأعود له حاملاً المطرقة |
Hey, sence bu prangaları balyozla kıracak kadar isabetli vurabilir misin? | Open Subtitles | . .هل تعتقد إنك جيد بما يكفي في المطرقة . |
balyozla sinek avlamaya çalışmaktan vazgeç. | Open Subtitles | توقفي عن محاولة سحق البعوضة بالمطرقة الثقيلة |
Bu çok yorucu. Çatlaklardan bir şeyler görebilmek için sürekli dış cepheye balyozla vurmak gibi. | Open Subtitles | إنه أمر متعب دائماً نطرق الواجهة بالمطرقة لنحصل على مجرد نظرة عبر الشقوق |
- Ona balyozla mı vurdun? | Open Subtitles | -هل ضربته بالمطرقه ؟ |