Burada içtiğim pislik için senin bana ödeme yapman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تدفع لي لأشرب تلك القذارة التي تقدمها هنا |
Bu akordeon için bir gün bana ödeme yapabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ستكون قادرا على أن تدفع لي لهذا الأكورديون يوما ما |
bana ödeme yapardın. Hatırlatmak gerekirse, Kovulmak benim fikrim değildi. | Open Subtitles | لقد أعتدت أن تدفع لي إلا إذا كنت تتذكر فأن طردك لي فكرتي |
Bunun dışında senin aşağılık kardeşin, bana ödeme yapmamaya karar veriyor. | Open Subtitles | ما عدا هذه المرة، أخوك الأحمق قرر أن لا يدفع لي. |
bana ödeme yapsaydınız bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | والآن لوأنه دفع لي مالي لاشيء من هذا القبيل كان سيحدث لحساب من تعمل الذي لايخاف لا من الإيرانيين |
Diyelim ki, bana ödeme yapmanız sizin menfaatinize. | Open Subtitles | فلنقل اذاً أنك ستدفع لي لأنة من مصلحتك أن تفعل |
O zaman artık bana ödeme yapma zamanın geldi sanırım. | Open Subtitles | إذا أظن أن هذا هو الجزء الذي ستقوم فيه بالدفع لي |
Belki onu geri götürürsem, bana ödeme yaparlar. | Open Subtitles | ربما لو أعدتُها يدفعون لي |
Topraklarımızdan sızan petrolümüz var. Neresi olduğunu öğrenmek için bana ödeme yapar mısınız? | Open Subtitles | لدينا نفط وينضح عبر الأرض أترغب أن تدفع لي لمعرفة مكانه؟ |
İyi bir gelecek için bana ödeme yapmazsan onları alamazsın. | Open Subtitles | أنت لن تستطيع أن تأخذهم ما لم تدفع لي مبلغ كبير |
Benden çaldığın parayla bana ödeme yapmadığını nereden bileyim? | Open Subtitles | كيف أعرف أنك لا تدفع لي من مال سرقته مني ؟ |
Ya bana ödeme yapmanın bir yolunu bulun ya da kendinize başka bir avukat bulun. | Open Subtitles | أعثر على طريقة لكي تدفع لي أو أعثر على محامي آخر |
Problem şu ki eğer bunu ona izletirsem bana ödeme yapmayı kesecektir. | Open Subtitles | مُشكلتي هيَّ, إذا جعلتُها تُشاهد هذه المقاطع, لن تدفع لي بعدها. |
Sana eskiden benimle takılmak için bana ödeme yapman gerektiğini söylerdim ya? | Open Subtitles | أمر لا يصدّق. أتتذكّر كيفَ كنتُ أقول لكَ أن تدفع لي المال حتّى أبقى معكَ؟ |
bana ödeme yapmıyor, o yüzden gerçekten çalışıyorum sayılmaz. | Open Subtitles | حسناً , هو لا يدفع لي , لذا , هذا ليس عملاً بالفعل |
Evet. Sonunda video dükkanının bana ödeme yapmasını sağlayabildim. | Open Subtitles | نعم، استطعتُ أخيراً أن أجعل متجر الفيديو يدفع لي |
Yardımdan kastınız bana ödeme yaptığıysa, evet. | Open Subtitles | إذا كنتِ تقصدين بالمساعده انه دفع لي فذلك صحيح |
Gruba geri dönüyorsun, yarın o sandalyede olacaksın ve eğer ekstra ilgi bekliyorsan bana ödeme yapacaksın ve ben de sana özel seans yapacağım. | Open Subtitles | ستعود للمجموعه، ستكون في ذلك الكرسي في الغد و إن أردتَ المزيد من الإهتمام ستدفع لي أكثر حتى تكون جلسة خاصه |
İstedikleri şeyleri dahil etmem için bana ödeme yaparlar. | Open Subtitles | أعتمادا على أي تشريح حميم يقومون بالدفع لي من أجل التثبيت |
bana ödeme sonuçlarına göre. | Open Subtitles | وهم يدفعون لي وفقا لنتائج. |
Bir şey bulamazsam bana ödeme yapmazsınız. | Open Subtitles | إن لم أجد شيئاً لن تدفعى لى شيئاًً |
Bruce Underwood'la tanıştırdıktan sonra aslında onun bana ödeme yapması lazım. | Open Subtitles | ينبغي أن تدفعي لي لتعريفكِ إياها على (بروس أندروود) |
Bu adamların, isimleri listeye yazılsın diye bana ödeme yaptıklarını düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | بالتأكيد لا تظن انهم دفعوا لي لوضع اسمائهم بالقائمه |
Tetikleri hemen şimdi çekebilirim ama tabii bana ödeme yapan yok. | Open Subtitles | كنتُ لأقتلك في الحال، لكنّ ما من أحدٍ سيدفع لي لقاء قتلك. |
Şimdi ben geldim ve onu buldum, ve tarifimi geri istiyorum. ve ben herkesin chop suey yapmasını durdurmak istiyorum ya da aynısını yapmak için bana ödeme yapma hakkı, Bu nedenle erken bir egzersiz oldu. | TED | الآن لقد جئت و وجدته ، وأنا أريد أن استرد وصفتي وأريد من الجميع أن يتوقفوا عن صنع الشوب سوي ، أو يدفعوا لي للحصول على حق في فعل ذلك. لذا كان تمرين في وقت مبكر |
bana ödeme yapmamak için kaçan kişiler olmuştu ama ilk kez biri öldü. | Open Subtitles | كان الناس يهربون من المكالمات ليتجنبوا الدفع لي لكن أن يموتوا هذا الأول من نوعه |
Çıkarlarınıza uyduğu için bana ödeme yapıyorsunuz diyelim. | Open Subtitles | فلنقل اذاً أنك ستدفع لى لأنة من مصلحتك أن تفعل |