Muhbir ile FBI'daki amiri arasında geçen konuşma kaydını bana getirmen için seni tuzağıma düşürdüm. | Open Subtitles | أوقعت بك حتى تحضر لي تسجيل المحادثة بين مخبر ومسؤوله الفدرالي |
Kutuyu bana getirmen gerekiyor. | Open Subtitles | ـ لا ... الصندوق ... أريد منك أن تحضر لي الصندق |
- Parayı bana getirmen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تحضر لي النقود |
O çantayı alıp olabildiğince çabuk bir şekilde bana getirmen lazım. Dışarıda ne kadar şiddetli bir bok fırtınası esiyor haberin var mı? | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ تلك الحقيبة وتجلبها لي في أسرع وقت ممكن. أتعي مقدار الفوضى العارمة في الخارج بسبب ذلك؟ |
Yapmanı istediğim bir cinayet kurbanının kalıntılarını kaçırıp bana getirmen. | Open Subtitles | ما أريدك أن تقوم به هو سرقة جثة ضحيّة جريمة قتل... وتجلبها لي |
İhtiyacım olan tek şey bu malları bana getirmen. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه منكِ هو ألا تتوقفي عن إحضار هذه الأشياء |
İhtiyacım olan tek şey bu malları bana getirmen. | Open Subtitles | كل ما أحتاجه منكِ هو ألا تتوقفي عن إحضار هذه الأشياء |