Bak, bana hakaret etmendense, gözüme iğne batırmanı tercih ederim. | Open Subtitles | اسمع، افضل ان تغرس ابرة في عيني عن ان تهينني |
Beni tanıştırmadığın güzel bir kadının yanına oturtuyorsun, ve bana hakaret ediyorsun. | Open Subtitles | تجلسني بجانب إمرأة جميلة بدون تقديمي، ثم تهينني |
Devam et. bana hakaret etmen ya da ırkçı laflar etmen umurumda değil. | Open Subtitles | هيّا، لا أبالي إن أهنتني أو تفوّهتَ بأمور عنصريّة |
Lütfen, beyefendi, bana hakaret etmeyin. Bu bir çöp parçası. | Open Subtitles | من فضلك سيدي لا تقوم بإهانتي هذه عبارة عن كتلة من القمامة |
Herif domuzun tekiydi. Benim çatımın altında bana hakaret etti. | Open Subtitles | كان ذلك الرجل قذراً و قد أهانني في عقر بيتي |
Hayır albayım, bana hakaret etmeye çalışıyorsunuz galiba. | Open Subtitles | لا .. حضرة العقيد ، أعتقد أنك تحاول إهانتي |
Gerçek bir mahkeme bana hakaret edilmesine izin vermezdi. | Open Subtitles | المحكمة التي تترك الطرف الآخر يهينني ليست بمحكمة |
Ama lütfen bunu tekrar söyleyerek bana hakaret etme. | Open Subtitles | لكن أرجوك.. لا تهينني بقولك هذا مرة أخرى |
bana hakaret etme. Bu savaşı çekmek için hayatımı riske attım. | Open Subtitles | لا تهينني,لقد خاطرت بحياتي من اجل تصوير هذه الحرب |
bana hakaret mi ediyorsun, övüyor musun anlamıyorum. | Open Subtitles | لن أعرف ابداً فيما إذا كنتِ تهينني أم لا |
Sürekli bana hakaret ediyorsun abini benden ayırdın saçım çok güzel oldu ama bu konuda bir kelime bile etmedin. | Open Subtitles | أنك تهينني كل يوم بشكل ثابت لقد فرقتي بيني وبين اخوك لقد حلقت شعري بطريقه ممتازه ولم تلاحظي ذلك |
bana hakaret ediyorsun Gus. Gerçek bir suçlu bile değilsin. | Open Subtitles | انت تهينني جيس , انت حتى لست مجرم حقيقي |
Tanıştığımız günden beri bana hakaret edip şevkimi kırdın. | Open Subtitles | ماذا؟ لقد أهنتني و احبطتني منذ ان التقينا |
bana hakaret ettin, bayım. Sizi düelloya davet- | Open Subtitles | لقد أهنتني يا سيدي، أتحداكفي.. |
Bay Clennam'a gelince... Kendisi de nazik olmayan bir tavırla bana hakaret etmeyi uygun gördü. | Open Subtitles | والذي قام بإهانتي أيضا بتصرفه الغير نبيل. |
Bir yandan bu lanet tesadüf, bu olayların gelişimi... diğer yandan ilgilenmem gereken... beş diğer lanet şey varken... size mantıklı bir teklif yapıyorum... sen ise kendi yerimde bana hakaret ediyorsun. | Open Subtitles | بمواجهتي بهذه المصادفة والانعطاف في الأحداث و5 أشياء أخرى من المفروض أن أنتبه إليها لا أزال أقدم لك عرضاً منطقياً وترد بإهانتي في حانتي |
Adam bana hakaret etti, ben de hemen ödeme yapıp onu ödüllendirecek değilim. | Open Subtitles | الرجل أهانني ولن أكافؤه بالنقود |
- bana hakaret etmek istiyorsan iyi... ama aynı zamanda beni kıskanamazsın. | Open Subtitles | تريد إهانتي لا بأس بذلك ولكن لاتحسدني في الوقت نفسه |
İznim olmadan burnumun dibinde uyuşturucu satarak bana hakaret eden biriyle? | Open Subtitles | والذي يهينني بالتعامل من وراء ظهري بدون إذني؟ |
Karşılığında da, bana hakaret ettiler. Onlara uygun cevabı vereceğim. | Open Subtitles | وفي المقابل يهينوني هكذا ســـوف أعطيهـــم الـــرد المناســـب |
Az biraz entelektüelim ve tat alma duyum gelişmiş diye bana hakaret etme cüretini gösteriyor. | Open Subtitles | ولديها الجرأة لإهانتي لأنّي ببساطة أكثر تطوّراً منها ومذاقي جيّد. |
Ölmeden önce bana hakaret mi ediyorsun? | Open Subtitles | لقد أهانتني, قبل أن تموت ؟ |
Adam bana hakaret etti, babamın kılıcını kırdı, bana vurdu ve sevdiğim kadını taciz etti. | Open Subtitles | الرجل أهاننى و كسر سيف أبى اسمحوا لى أن اكسر و العذاب الذى أصاب من أحب |
- bana hakaret ettin. | Open Subtitles | ـ أنت أهنتنى |
Pussy bana hakaret etmedi. | Open Subtitles | هذا ليس عدلا امى لم تقول كلمه واحده سيئه عنك واو بوسى لم تهيننى قط |