Benim için endişelenmek yerine bana ihanet etti, ve ben nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | شخص من المفترض أن يعتني بي خذلني خانني و أريد أن أعرف لماذا |
bana ihanet etti, daha da kötüsü, sizi de tehlikeye attı. | Open Subtitles | ،لقد خانني ، بل فعل أسؤا من ذلك لقد وضعكِ في طريق خيانته |
Şeytan bana ihanet etti. Vücudumu çaldı. İnsanlığımı da. | Open Subtitles | الشيطان خانني لقد سلبني جسدي، سلبني إنسانيّتي |
Yeter. Karım bana ihanet etti. Hepimize etti. | Open Subtitles | توقف ، زوجتي قد خانتني لقد خانتنا جميعاً |
O ise bana ihanet etti! - Majesteleri, eminim ki... | Open Subtitles | وهو قام بخيانتي - ..صاحب الجلالة, أنا واثق - |
Şirketim uçak yapardı, ve çöküşten sonra, ortaklarım bana ihanet etti. | Open Subtitles | بنت شركتي الطائرات، وبعد التحطّم، شركائي خانوني |
Confessor ile Arayıcı arasındaki bağı anlamadı ve bana ihanet etti. | Open Subtitles | انه لم يفهم الرابطه التي بين المؤمنه والباحث. وخانني. |
Üstümüze silah doğrulttular, oğlum bana ihanet etti ve neredeyse tecavüze uğruyorduk. | Open Subtitles | لقد احتجزنا تحت تهديد السلاح إبني خانني , كنا على وشك أن نغتصب من قبل عصابة |
- O, bana ihanet etti seni seçerek. | Open Subtitles | لقد خنتَ والدنا. بل هو من خانني حين انتقاك عنّي. |
bana ihanet etti. Bütün ailemin sırtını bana çevirdi. Sen de gelmiş onu savunuyorsun. | Open Subtitles | خانني وقلب عائلتي بأسرها ضدّي، وبرغم ذلك تدافعين عنه. |
bana ihanet etti. Yine de,İngiltere'nin güveni onun ellerinde. | Open Subtitles | لقد خانني لديه الوسائل ليبقي انجلترا امنه |
Herkes bana ihanet etti! Bıktım bu dünyadan! | Open Subtitles | لقد خانني الجميع لقد سأمت من هذا العالم! |
Kariyerimi, ailemi... David bana ihanet etti. | Open Subtitles | مهنتي ، عائلتي ، لقد خانني ديفيد |
Üç polisi öldürdüm. Aşağılık herif bana ihanet etti. | Open Subtitles | قتلت ثلاث رجال شرطة وعربي وسخ خانني |
bana ihanet etti ve sizler de benim en yakın arkadaşlarımsınız ve benim yanımda olacaksınız çünkü dostlar böyle yapar. | Open Subtitles | ،أعني بما أنها خانتني و أنتن صديقتاي المقربتان لهذا، ستقومون بدعمي لأن هذا ما يفعله الأصدقاء |
Anneni kurtarmak için bana ihanet etti ve o olay, kariyer planlarıma ciddi bir köstek oldu. | Open Subtitles | خانتني لإنقاذ والدتك وهذا شكل عقبة كبيرة في خططّ مهنتي |
Ölmesine müsaade etmek zorunda olmam yazık oldu ama seni buraya getirerek bana ihanet etti. | Open Subtitles | من المؤسف أنهٌ كان علي أن اتركها .. لكن بجلبك لها هنا قَد خانتني |
4 yıl önce, sana sahip olabilmek için bana ihanet etti. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}منذ أربع سنوات قام بخيانتي لكي يحظى بكِ |
Balta ve Haç'takiler bana ihanet etti. | Open Subtitles | الفأس والصليب" خانوني" |
Kullarım bana ihanet etti. | Open Subtitles | (وخانني (إيكوما |
Sonra da Judas bana ihanet etti. | Open Subtitles | ثم غدر بي ذلك الخائن |
Şerif, adamlarımdan biri bana ihanet etti ve uçaktan kaçtı. | Open Subtitles | ايها الضابط... . احد رجالى خدعنى و هرب من الطائرة |
Bunu o yaptı. Babam bana ihanet etti. | Open Subtitles | هذا ما فعله ،لقد خاننى ابى |