Bana kalan tek şey salak olup 911'i aramak. | Open Subtitles | كل ما تبقى لي هو التصرف بحماقـة و الاتصـال بالطـوارئ |
Bana kalan tek şey ise onu havaalanına bıraktığım anın anısı. | Open Subtitles | والآن كل ما تبقى لي هي ذكرى توصيلها إلى المطار |
Bana kalan tek şey saygı ve senden alacağım da saygı. | Open Subtitles | كل ما تبقى لي هو الإحترام ومنك سأحصل عليه |
O ev onlardan Bana kalan tek şey. | Open Subtitles | ذلكَ المنزل هو كُل ما تبقى لي منهم |
Ondan Bana kalan tek şey o. | Open Subtitles | إنها.. إنها كُل ما لدي لها. |
Bu Anna'dan Bana kalan tek şey. Artık asla ona ne olduğunu bilemeyeceğim. | Open Subtitles | كلّ ما تبقّى لي مِنْ (آنا) لن يعرف أحد ما حدث لها أبداً |
Gelecek Endüstrileri ailemden Bana kalan tek şey. | Open Subtitles | صناعات المستقبل هي كل ما تبقى لي من عائلتي |
Kiko ve ben burayı birlikte inşa ettik. Bana kalan tek şey bu. | Open Subtitles | بنيت أنا و كيكو كل هذا معاً هذا كل ما تبقى لي |
Ondan Bana kalan tek şey bu. | Open Subtitles | وهو كل ما تبقى لي من ذكراه |
Annesinden Bana kalan tek şey o. | Open Subtitles | إنها كل ما تبقى لي من والدتها |
Ondan Bana kalan tek şey bu. | Open Subtitles | هذا كل ما تبقى لي منه |
Bana kalan tek şey o Clarke. | Open Subtitles | إنها كل ما تبقى لي يا (كلارك) |
O ev, Bana kalan tek şey | Open Subtitles | ذلكَ المنزل هو كُل ما تبقى لي منهم |
Ondan Bana kalan tek şey o. | Open Subtitles | إنها كُل ما لدي لها. |
Bu Anna'dan Bana kalan tek şey. Artık asla ona ne olduğunu bilemeyeceğim. | Open Subtitles | كلّ ما تبقّى لي مِنْ (آنا) لن يعرف أحد ما حدث لها أبداً |
Bana kalan tek şey dürüstlüğüm. | Open Subtitles | كلّ ما تبقّى لي هو نزاهتي |