Sadece bana söylediğin gibi yoluma devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظرِ, أنا أحاول أن أتجاوز الأمر كما أخبرتني أن أفعل |
Daha önce bana söylediğin gibi Mantık, korkuyu alt edebilir. | Open Subtitles | كما أخبرتني في وقتٍ سابق. يُمكن للمنطق أن يتغلّب على الخوف. |
Hey, bana söylediğin gibi postayı kutulara tıkmaya çalıştım ama bazılarının üzerinde "Fotoğraf: | Open Subtitles | أحاول حشر البريد داخل الصندوق كما أخبرتني ولكن أحياناً يكون مكتوب "صور، ممنوع ثني الجواب". |
bana söylediğin gibi yazdım. Oyunun adına: | Open Subtitles | لقد حررته، كما أخبرتني إلىعنوانالمسرحية... |
bana söylediğin gibi kutuya koydum. | Open Subtitles | وضعتها بصندوق كما أخبرتني |
Evet, bana söylediğin gibi. | Open Subtitles | أجل، كما أخبرتني |
Juilliard'ı bana söylediğin gibi mi? | Open Subtitles | كما أخبرتني عن "جوليارد" ؟ |