banyosundan onlara su akıyormuş. | Open Subtitles | كان لديهم تفق للماء من حمامه إلى منزلهم بالأسفل |
Kardeşimde her yol var, bunları onun banyosundan çaldım. | Open Subtitles | أخي يضع حدودا لكل شئ وسرقت هذه من حمامه |
Debra onu banyosundan kovmuş. | Open Subtitles | ديبرا) طردته من حمامه) |
Yatmak üzere olduğun kızın banyosundan değil. | Open Subtitles | ليس من حمام الفتاة التي انت على وشك النوم معها |
Alkol banyosundan da benim kanım ve epitellerim haricinde bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لا يوجد شيء من حمام الكحول أيضاً، ماعدا دمي و جلدي. |
Cam DNA'sına bakıyor. Birinin banyosundan gelmiş makasa benziyor. | Open Subtitles | -يبدو كمُقلّم من حمام أحدهم . |