Bu bir şarap bardağı. Suyumu bir su bardağında alabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | هذا كأس نبيذ، أريد الماء في كأس للماء، من فضلك |
Shot bardağında duş aldırdım ve önce kıçını yıkadım. | Open Subtitles | لكن حمّمته في كأس صغير وغسلت مؤخرته اولا |
Bana saygısızlık yaparsan senin amına koyar taşaklarını shot bardağında önüne koyarım. | Open Subtitles | وإن لم تبدِ لي احترامًا فسأبرحكَ ضربًا وأقدّم لكَ خصيتيكَ في كأس جرعات |
Bilmemek zor çünkü ee bardağında yazıyor... | Open Subtitles | حسناً , من الصعب تفويته , انه مكتوب على كأسك |
Peki ya bardağında soğuk çay mı var? | Open Subtitles | ما ذاك ؟ شاي مثّلج في كأسك ؟ |
bardağında onun için, Müfettiş dışında sadece kendi parmak izleri vardı. | Open Subtitles | وهذا هو السبب لِعدم وجود بصمات سِوى بصمات أصابعه ،وبصرف النظر عن تلك، بالطبع مِن المشرف، على كأسه |
Şey, Su bardağında buz ve vodka istiyorum, ve gece boyunca su istedikçe böyle getirmeni istiyorum, | Open Subtitles | أريد فودكا في كأس ماء مع ثلج، و سأظلّ أطلب "الماء" طيلة الليل، |
Ciddi bir ifade takınıp süslenirdi. Martini bardağında milkshake sipariş ederdi. | Open Subtitles | كانت ترتدي ملابسها ، وتطلب مخفوق الحليب في كأس المارتيني... |
En azından Martini bardağında boğulmamıştır diyorum. | Open Subtitles | ما لا أظنّه هو أن تكون غرقت في كأس "المارتيني" |
Viski bardağında buzlu ve Schweppes Bitter Lemon'lu Absolut Votka. | Open Subtitles | فودكا صافية مع القليل من الـ"شويبز" بالليمون مسكوبة فوق الثلج في كأس زجاجي. |
bardağında baloncuklar var. | Open Subtitles | هناك فقاعات في كأسه |