20'li yaşlarımın sonunda, İspanya'da Barselona Senfoni Orkestrası'ndaydım. | TED | وفي نهاية العشرينيات من عمري، صرتُ عضواً في أوركسترا برشلونة السيمفونية في إسبانيا. |
Barselona'dayken Picasso dokuz ya da on yaşındaydı. | Open Subtitles | في برشلونة. بيكاسو كان يبلغ من العمر تسعة أو عشرة أعوام. |
Barselona '74, Avrupa rekoru. | Open Subtitles | برشلونة سنة 1974 لقد حققت رقم قياسى أوروبى .. |
Cristina yatağa düşünce Vicky'nin ne Barselona'ya gidecek ne de gezecek hali kalmıştı. | Open Subtitles | بعد أن علقت كريستينا بالسرير فيكي كانت تتوق للعودة لبرشلونة و لم تكن في مزاج مناسب لزيارة معالم المدينة |
Hayır. Hayır, Barselona'ya gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب لبرشلونة |
İspanya'da eğitildi. Çocuklar ona Barselona Kasabı diyor. | Open Subtitles | لقد تدرب فى اسبانيا ويطلقون عليه جزار برشلونه |
Bu yıl Barselona'ya dört kere gitti. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى برشلونة أربعة مرات في هذه السنة.. |
Amsterdam'da eczanede patlama, ondan önce Barselona'da, MOSAD'da. | Open Subtitles | و مرشدي الموساد موجودون في برشلونة قبل كل هذا |
Ve ondan da önce, Barselona'daki Mossad ajanı. | Open Subtitles | و مرشدي الموساد موجودون في برشلونة قبل كل هذا |
A) Bu kızları bir gece daha becerebilir ve sonra Barselona'ya gideriz. | Open Subtitles | لذلك انظر إلى خياراتنا يمكننا أن نبقى مع الفتيات ليلة أخرى و بعد ذلك نذهب إلى برشلونة |
Veya B) Becermeyiz ve yine Barselona'ya gideriz. | Open Subtitles | و يمكننا أن لا نفعل شيئاً و نذهب إلى برشلونة على أية حال |
Senin Barselona'ya gittiğin gün o da gitti. | Open Subtitles | لقد رحل في ذات اليوم الذي رحلت أنت فيه الى برشلونة |
Ancak Dulcinea'yı bulmak için Barselona'ya gitmeliyim. Ve dolunaya sadece iki gece kaldı. | Open Subtitles | و لكن، "برشلونة" هي دليلي الأخير لـ"دولسينيا"، و بقيتْ ليلتين على إكتمال القمر |
Vicky ve Cristina yazı Barselona'da geçirmeye karar verdiler. | Open Subtitles | فيكي و كريستينا قررتا أن تمضيا الصيف في برشلونة |
Cristina, kendini ifade etme yolları ararken Barselona'nın sokaklarında dolaşıyordu ve en son tutkusuyla meşguldü fotoğrafçılık... | Open Subtitles | كريستينا، التي كانت تبحث عن وسائل للتعبير عن الذات طافت في شوارع برشلونة تجرب شغفها الأخير، التصوير |
Oraya erken gelip bilgisayardan çalışabilirim ve Barselona'da evlenebiliriz diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أن آتي مبكرا و أعمل من خلال حاسوبي و يمكننا أن نتزوج في برشلونة |
Vicky, Doug'la yapacağı büyük düğünleri için evine sonunda yerleştikleri ve Barselona'daki yazdan önce hep hayalini kurduğu hayatını sürdüreceği evine geri döndü. | Open Subtitles | فيكي عادت للوطن من أجل الزفاف الكبير مع دوغ، للمنزل الذي استقرا عليه و لتعيش الحياة التي تخيلتها لنفسها قبل صيف برشلونة |
Bu sabah Barselona'ya gitmiş. | Open Subtitles | سافر هذا الصباح لبرشلونة |
(Kahkaha) Bu--ilk kez Barselona'da elime ulaşmıştı, ve Düşündüm-- Bilirsiniz, bütün gece uçtum, bakındım ve düşündüm, vay be!, nasıl temiz. | TED | (ضحك) هذا-- كنت هنا قد وصلت لتوي لبرشلونة للمرة الأولى وفكرت-- تعلمون,طيران طيلة الليل,تفحصت المكان وفكرت,مدهش, كم هو نظيف |
Barselona'dayız ve sen sanat okuluna gidiyorsun. | Open Subtitles | دعينا نتخيل أننا فى برشلونه وانتى فى مدرسة الفنون |