ويكيبيديا

    "basit şeyler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أشياء بسيطة
        
    • الأشياء البسيطة
        
    • اشياء بسيطة
        
    Yapılması gereken basit şeyler var... Örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... TED وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان.
    Yeryüzünde yaşamdan önce tüm moleküller küçüktüler, basittiler: karbondioksit, su, azot sadece basit şeyler. TED قبل وجود حياة على الأرض، كانت الجزيئات صغيرة وبسيطة: ثاني أكسيد الكربون وماء ونيتروجين، فقط أشياء بسيطة.
    İlk önce anlaşılmaya değil anlamaya çalışmak, özür dilemek gibi küçük basit şeyler ilave etmeniz TED قال أنه يجب عليك أن تضع أشياء بسيطة مثل أن تسعي لِتَفهم في مقابل أن يتم فهمك
    Yani, yakınlık yaratan bu basit şeyler gerçekten sağaltıcıdır, TED لذا، فإن هذه الأشياء البسيطة والتي تخلق الحميمية تعزز الشفاء حقا،
    Basit bir hayat yaşadım. Ama bazen, en basit şeyler en iyileridir. Open Subtitles كانت حياتي بسيطة لكن أحياناً الأشياء البسيطة هي الأفضل
    Kadınları anlamak o kadar da zor değil. basit şeyler aradığımız. Open Subtitles , النساء ليس صعب فهمهم . نحن نريد اشياء بسيطة
    Bir villa, yüzme havuzu, şampanya, bunlar gibi basit şeyler. Open Subtitles فيلا و حمام سباحة و شامبانيا أشياء بسيطة كهذه
    Gerçekten basit şeyler Seveceği bir eş, düzgün bir iş, ondan hoşlanan ve saygı duyan arkadaşlar ve komşular. Open Subtitles إنها أشياء بسيطة في الحقيقة زوجة يحبها عمل محترم
    basit şeyler işte, hindistan cevizi suyum yerinde mi, meyveli suyum* var mı kontrol etmen, vitaminlerimi ayırman, ne kadar çinko almam gerek onu hesaplaman, gibi şeyler. Open Subtitles أشياء بسيطة, مثل الحرص على حصولي على ماء جوز الهند وسمارتووتر وتنظيم فيتاميناتي وكم علي تناول الزنك, وكل تلك الأمور
    Bir tohum takasıyla başladık, gerçekten basit şeyler ve sonra bir alanı aldık, ana yolumuzun kenarında aslında köpek tuvaleti olan bir şerit ve onu gerçekten hoş bir bitki bahçesine çevirdik. TED بدأنا تبادل البذور، أشياء بسيطة جداً، ثم أخذنا مساحة من الأرض، قطاع على جانب شارعنا العام، عبارة عن حمام للكلاب،سابقا، ثم حولناها إلى حديقة جميلة مليئة بالعشب.
    Bazen bunlar çok çok basit şeyler oluyor. TED أحيانا تكون أشياء بسيطة جدا, جدا.
    Birçoğunun dinleyip uyguladığı basit şeyler söyledi. Open Subtitles يقول أشياء بسيطة ويتبعه الكثير
    Bu, Tür 101, değil mi? Çok basit şeyler. TED أشياء بسيطة جداً.
    İşte bir diğeri -- tamamen farklı birşey: Neden biz iklim değişikliğiyle mücadele için gün gibi ortada olan şeyleri yapmıyoruz? çok, çok basit şeyler, enerji tasarruflu ürünleri almak, tasarruflu ışıkları kullanmak, duruma bağlı olarak ışıkları kapatmak, evlerimizi izole etmek gibi? TED هنا مثال آخر -- مختلف تماماً : لماذا لا نعمل الأشياء الواضحة تماماً لنا التى من المفترض أن نفعلها فى موقفنا مع التغيرات المناخية، إنها أشياء بسيطة جداً جداً مثل شراء الأجهزة الموفرة للطاقة، إستعمال لمبات الإضاءة الموفرة، إطفاء الأنوار من وقت إلى آخر، تغطية منازلنا ؟
    basit şeyler. Open Subtitles أشياء بسيطة
    Kendimle ilgili o şeyleri arıyordum, bana özel olan basit şeyler, ve sonra soruyordum, ''Bunu nasıl geliştrebilirim?'' TED كنت أحاول إيجاد تلك الأشياء عني، الأشياء البسيطة التي كانت مميزة، وبعدها أسأل، "كيف يمكنني تحسينهم؟"
    Gölgelik alanlar, meyve ağaçları ya da şehir içindeki bir çeşme gibi en basit şeyler dahi insanların bir yere bakış açısını değiştirebilir ve o yeri verimli bir alan olarak görüp korunmasına ve oraya katkıda bulunulmasına önem vermelerini ya da nefret tohumlarıyla dolu olan yabancı bir mekân olarak görmelerini etkileyebilir. TED فحتى الأشياء البسيطة كالأماكن المظللّة والأغراس المثمرة ومياه الشرب داخل المدينة يمكن أن تصنع فرقاً في كيفيّة شعور الناس تجاه المكان، فيما إذا كانوا سيعتبرونه مكاناً كريماً يمكن أن يعطي، مكانٌ يستحق الحفاظ عليه والمساهمة فيه، أم سيرونه كمكانٍ يخلق الغربة، وتملؤه بذور الغضب.
    basit şeyler. Open Subtitles الأشياء البسيطة.
    basit şeyler için yaşarım. Open Subtitles أعيش لأجل الأشياء البسيطة
    basit şeyler. Bir beynimiz var. Open Subtitles اشياء بسيطة , مثل اننا لدينا مخ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد