Kanamadan iki buçuk hafta sonra, cerrahlar müdahale edip beynimdeki konuşma merkezlerine baskı yapan golf topu büyüklüğünde bir pıhtı çıkardılar. | TED | بعد أسبوعين ونصف من النزيف تدخل الجراحون وأزالوا جلطة دموية بحجم كرة الجولف والتي كانت تضغط على مراكز اللغة عندي |
Koltuğun altında horoza baskı yapan bir plaka var. | Open Subtitles | تحت هذا المقعد توجد طبقة تضغط على الحديدة |
Beynine baskı yapan büyük bir kanama o. | Open Subtitles | توجد كتلة ورم ضخمة تضغط على دماغه |
Ön temporal lobuna baskı yapan beyin tümörünün alınması için geldi. | Open Subtitles | جاء لازالة ورم في المخ الذي يضغط على الفص الجبهي الأمامي |
Beynine baskı yapan şey yüzünden bazen acayip şeyler söyleyebiliyor. | Open Subtitles | ذلك الشئ الذي يضغط علي مخها أحياناً يجعلها تقول أشياء غريبة |
Yumurtalıklarıma baskı yapan tümörün çıkarılması için ameliyat olacağım. | Open Subtitles | سأجري جراحة لإزالة الورم الذي يضغط على مبيضي |
Omuriliğime baskı yapan şarapneli buldular. | Open Subtitles | و وجدوا شظايا تضغط على عمودي الفقري |
- Ciğerlerine baskı yapan bir sıvı var. | Open Subtitles | هنالكَ سوائل تضغط على رئتها |
- Ciğerlerine baskı yapan bir sıvı var. | Open Subtitles | هنالكَ سوائل تضغط على رئتها |
Kasları ve ligamenti geçtikten sonra sinir köklerine ulaşıp sinirlere baskı yapan kemiği çıkartacağız. | Open Subtitles | إذاً بعد إزاحة العضلات والأربطة من الطريق علينا أن نتعرض لجذر العصب وتزيح العظم الذي يضغط عليه |