Bir zamanlar tanıdığım bir adamın, karısı bir baskında alınmıştı... | Open Subtitles | ، أعرف رفيقآ لى ذات مره زوجته خطُفِت اثناء غارة |
Bu bana muhtemelen cephaneliğe girmeme ve bir baskında önde olmama izin verecekti. | Open Subtitles | مما يجعلهم يسمحون لي بالدخول إلى مستودعات الأسلحة أو أشارك في غارة جوية |
Bu bir anaokuluna yaptığınız baskında el koyduğunuz bir şey mi? | Open Subtitles | هل صادرتم هذا الشئ أثناء غارة على روضة للأطفال ؟ |
Bu baskında lanet ateistleri istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أيّ ملحدون ملعونون في هذه الغارة |
Yani o baskında daha çok kokain olduğunu ve adamlarımdan birinin zulayı kırptığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك مزيد من الكوكائين في الغارة إختلسه أحد رجالي من المخبأ ؟ |
- Ama bu arabalar bir baskında... - Hop, hop, hop! Bak evlat... | Open Subtitles | ولكن صادرنا هذه السيارة في عملية مداهمة هيه ، هيه ، انظر يافتى |
Son baskında Almanlar 18 adamımı öldürüp tüm kasabayı yaktılar ve 60 sivili toplama kamplarına gönderdiler. | Open Subtitles | بعد أخر غارة الألمان قتلوا 18 رجلاً فجروا المدينة بأكلمها وارسلوا 60 مواطن مدني إلى المستعمرات |
Rıhtımdaki baskında kara borsada satılmak üzere getirilen protezler ele geçirildi. | Open Subtitles | تم اخذهم من غارة على السوق السوداء لبيع الاعضاء |
Bir gün bir baskında neredeyse işim bitiyordu. | Open Subtitles | وفي أحد الأيام، أوشكتُ على الموت في غارة يا رجل. |
Ancak polis, Jaffe'in evine düzenlediği baskında birçok çürümüş kadın cesedi ve dehşet verici görüntüler buldu. | Open Subtitles | الشرطة فعلت، ولكن إجراء غارة على منزل جافي ل عثروا على العديد من النساء متحللة. |
Ben 13 yaşındayken, ailem... bir baskında öldürüldü. | Open Subtitles | عندما كنت في الثالثة عشر من عمري، قُتل والديَّ في غارة |
Seattle'ın ünlü suç lordu Stacey Boss ile bağlantısı bulunduğu belirtilen mekana yapılan baskında... 1.9 milyon dolardan fazla para ele geçirildi. | Open Subtitles | أكثر من 1.9 مليون دولار قيمة السلع المهربة خلال غارة على منشأة |
New York Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi tarafından bir baskında ele geçirilmiş. | Open Subtitles | تمت إستعادتهم في غارة شنتها وكالة مُكافحة المُخدرات |
İyi akşamlar demeye gelmedik. Ayrıca baskında değil. | Open Subtitles | لا يوجد مساء الخير و هذه ليست غارة أيضا |
Afganistan'da 100 den fazla isyancı kamplarına baskında liderlik ettim. | Open Subtitles | في (أفغانستان)، قدت أكثر من 100 غارة على معسكرات العدو. |
baskında teşhis ettiğimiz hastane çalışanı bu. | Open Subtitles | هذا الطاقم الطبي الذي تعرفنا عليه من الغارة التي قمنا بشنّها |
Bu tüfeğin üzerinde baskında öldürülen teröristlere ait olmayan bir parmak izi buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على بصمات على البندقية و لاتنتمي لأي من الإرهابيين الذين قتلوا في الغارة هل حصلتِ على تطابق؟ |
Bu yüzden size bu baskında eşlik ediyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب سأرافقكم في هذه الغارة |
-Depoda bulduğun kalıntılarla aynı kimyasal yapıya sahip uyuşturucular, altı ay önceki bir baskında ele geçirilmiş. | Open Subtitles | مخدرات بنفس التركيب الكيميائي بالضبط للأثر الذي وجدناه في المخزن تمت مصادرتها في مداهمة قبل ستة أشهر |
Annemin hikayesini kaçırıyoruz, her sirende, her baskında her elektrikkesintisinde, kardeşim ve ben patlama seslerinden korkmayalım diye, kuklalar oynatırdı. | TED | مفتقدين قصة والدتي ، التي كانت تتأكد مع كل غارة ، مع كل مداهمة ، مع كل إنقطاع في الكهرباء ، أن تلهينا أنا وأخوتي بعروض العرائس ، حتى لا نكون خائفين من أصوات الإنفجارات . |
Amanda'nın Luxembourg'daki evinde yaptığımız baskında ele geçirdik. | Open Subtitles | لقد عثرنا عليه بعد مداهمة منزل (أماندا) الآمن "في "لوكسمبورج |