ويكيبيديا

    "batı'nın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الغرب
        
    • الغربية
        
    • الغربِ
        
    Bu birçok Batılı elitin kendi siyasi düzenleri hakkında yaptığı bir iddia, kibir, Batı'nın şu anki sorunlarının kalbindedir. TED إنه الإدعاء العالمي الذي تدّعيه العديد من النخب الغربية حول نظامهم السياسي، الغطرسة، التي هي أساس علّة الغرب الحالية.
    Asya, Afrika ve Güney Amerika'dan 15 ülke seçtik, Batı'nın dışında ve LGBT hakları açısından değişken yerler olsun istedik. TED قمنا باختيار 15 بلدا من آسيا وأفريقيا وأمريكا الجنوبية، بلاد من خارج الغرب والتي تتسم بتنوع من حيث حقوق المثليين.
    Eskiden çok iyiydin, ama şimdi Batı'nın Ahlaksız Cadısı gibisin. Open Subtitles أنت تستخدم ليكون لطيفا جدا، والآن أنت ساحرة الغرب الشريرة.
    Ve size şunu söyleyeyim, Doğu Asyalılar Batı'yı Batı'nın Doğu'yu tanıdığından çok daha iyi tanıyorlar. TED وسوف اخبركم ان الناس من شرق آسيا يعرفون الكثير عن الغرب مما يعرفه الغرب عن اسيا الشرقية
    Batı'nın baskısıyla, Hutu olan Devlet Başkanı gönülsüzce de olsa yönetimi Tutsiler'le paylaşmayı öngören bir anlaşmayı kabul etmiştir. Open Subtitles تحت ضغط من الغربِ وافقَ رئيسُ الهوتو بتردّد أي صفقة لإشتِراك بالسلطة مَع التوتسي
    Sorun şu ki şu an Batı'nın dört bir yanında bu, böyle görünüyor. TED كما قلنا ان هذه المشكلة تجتاح الغرب اليوم انها تبدوا هكذا
    halen Eski Batı'nın kullanmakta olduğu kadar enerji tüketmeye başlayacaklar. TED وسوف يبدأون بالاستهلاك كما يفعل الغرب القديم اليوم
    Tam tersine, demokrasinin Batı'nın yükselmesine ve modern dünyanın yaratılmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum. TED على النقيض من ذلك، أعتقد بأن الديموقراطية ساهمت في صعود الغرب وتكوين العالم الحديث.
    Batı'nın en ileri inovasyon hakkında konuştuğunu duyuyorsunuz. TED لذا، سمعتم حديث الغرب حول الابتكار على الحافة.
    Demek ki Batı'nın geleneksel iş modeli, "ne kadar çok o kadar iyi" TED لذا نموذج الأعمال التقليدي في الغرب هو أكثر لأكثر من ذلك.
    Problem, Batı'ya doğru baktığınızda. Batı'nın yapmasını istediği şeyi yapmıyor. TED والمشكلة هي أنه عندما ننظر للغرب، فإنه لا يفعل ما يريد الغرب أن يفعله.
    Batı'nın 19. yüzyılda yaptığını yapıyor diye Çin'i kınamak ikiyüzlülük. TED وفي توجيه الإنتقاد إلى الصين للقيام فيما قامت به حيث فعل الغرب ذلك في القرن التاسع عشر، صفعات تنمُ عن نفاق.
    Ben dünyadaki tüm sorunların Batı'nın eseri olduğuna inanan insanlardan değilim. TED لست واحداً من أولئك الناس الذين يؤمنون أن كل المشاكل في العالم هي بسبب الغرب.
    Burada bahsettiğim şey, Batı'nın zeki ve düşünceli bir şekilde besbelli Asya'nın dönüşüyle yaratılmış bu yeni dünya ortamına tepki verememesi. TED اشير هنا الى فشل الغرب في التصرف بتعقل و ذكاء لبيئة العالم الجديدة التي تكونت بوضوح بعودة آسيا.
    Batı'nın bir dostu olarak bundan dolayı üzüntülüyüm. Bu yüzden, bugünkü hedefim Batı'ya yardım etmeye çalışmak. TED كصديق للغرب شعرت بالكرب لهذا لذا فإن هدفي اليوم هو محاولة مساعدة الغرب
    Ama önce hikâyeye, Batı'nın dünyanın geri kalanını nasıl uyandırdığı ile başlamalıyım. TED لكن ساضطر لبداية القصة بالحديث عن كيف أن الغرب هم من اوقظوا بقية العالم
    Hepimiz Batı'nın başarıyla kendini yenileyen, kendini dönüştürebilen; dünyayı kolonize ve domine etmek için gücünü kullanan ilk olduğunu biliyoruz. TED كلنا نعلم ان الغرب هم أول من نجحوا في التمدن في تغيير أنفسهم في البداية استخدمت القوة لاستعمار و سيادة العالم
    Ve Batı'nın paylaştığı özel bir armağan da muhakeme sanatıydı. TED و عطية محددة تشاركتها الغرب كانت فن المنطق
    Fakat zamanla Batı'nın bilgeli armağanlarını dünyanın geri kalanıyla paylaştı. TED ولكن بمرور الوقت شاركت عطايا الحكمة الغربية مع باقي العالم
    Uzun zamandır Batı'nın bir dostu olarak Batı toplumlarının ne kadar kötümser olduklarının farkındayım. TED كصديق منذ فترة طويلة مع الغرب أنا مدرك بالفعل بكيف أصبحت المجتمعات الغربية متشائمة
    Vegas o zamanlar "Batı'nın Mississippi'si" olarak bilinirdi. Open Subtitles فيجاس كانت تعرف كــ "ميسيسيبي الغربِ."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد