Öncelikle, bu buzdağını çalışmak için seçmemin sebebi Titanik'i batıran buzdağından ve Titanik'in kendisinden büyük olması değildi. | Open Subtitles | لقد وجدت في المقام الأول، أن الجبال الجليدية التي جئت لدراستها ليس فقط أنها أكبر من جبل الجليد الذي أغرق سفينة تايتانيك، لم يكن فقط أكبر من التايتانيك نفسها، |
Belkide, yinede gemini batıran benim. | Open Subtitles | ربما، لكنني ما زلت من أغرق سفينتك |
Manhattan'ın yarısını batıran kişi olmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكون "الشخص الذي أغرق "مانهاتن |
Gemilerimizi batıran canavar HuoYi yetiştirdiği ve Yuan Zhen'in serbest bıraktığı Deniz Ejderhası idi. | Open Subtitles | "تنين البحر) الذي أغرق سفننا)" "هو الوحش الذي رباه (هو يي)" (يوان تشن) رآه يتحرر |
Titanik'i gerçek anlamda batıran şey çok fazla zaman yolcusunun, Titanik'in batışını seyretmek için Titanik'e gelmesiydi. | Open Subtitles | :فى الواقِع ، قال هزلى مرّة (أن الشىء الفعلىّ الذى أغرق (تايتانيك ! هو الوزن الزائِد لجميع المُسافرين عبر الزمن المُتخفيين على متنها |