Bu şehirdeki insanlar iş konuşmaya ve kokteyl sosisi yemeğe bayılıyorlar. | Open Subtitles | الاشخاص في هذه المدينة يحبون التحدث عن العمل مع تناول المشروبات. |
Rock müziği, pop kültürünü ve amerikan kültürüne bayılıyorlar. | TED | يحبون موسيقي الروك، ثقافه البوب، الثقافه الأمريكيه. |
Namibya'ya bayılıyorlar, Empire State Binası'ndan daha yüksek güzel kum tepelerinden dolayı. | TED | إنهم يحبون ناميبيا لكثبانها الرملية الجميلة، التي هي أطول بكثير من مبنى امباير ستيت. |
- Sevgililer günü erkekleri delirtiyor. bayılıyorlar o güne. | Open Subtitles | الرجال يجنون بيوم الفالنتاين انهم يحبونه |
Aslında hepsi de yetersiz özetlerden ibaret. Benim hakkımda yazılanlar da. Aşağılayıcı lakaplar takmaya bayılıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | وأعتقد أن كل ما كتب عنك هو غير عادل ومتحيز تماما كالذي يكتبونه عني وهم يحبون وصفنا بتلك التشبيهات المهينة |
Özel hayatın gizliliği birazcık bozuluyor, bunlara bayılıyorlar. | Open Subtitles | وكم قلة أقتحام الخصوصية وهم يحبون الإنكشاف |
Ama bu çeteci manyaklar Carlos'a bayılıyorlar. | Open Subtitles | وهؤلاء رجال العصابات القتلة يحبون كارلوس هنا |
Adam çük arayışına çıkmış. Buna bayılıyorlar! | Open Subtitles | لقد رأيت مالذي يفعله انهم يحبون تلك الاشياء |
Tabii, bu pislikler özel yapım Cadillac'a bayılıyorlar nasıl bir arabaları olursa olsun, yaptıkları şey insan kaçakçılığı. | Open Subtitles | بالتأكيد.أولئك البابليون اليونانيون يحبون تلك السيارات ولكن لا يهم ما يقودونه فى تهريب وإتجار الإنسان |
Habersiz gelenlere bayılıyorlar. Sevimli yaratıklar, selam verin. Güzel! | Open Subtitles | موعدا في التخفيضات الهائلة هم يحبون المشي الإضافي ايتها الوحوش الصغيرة , انحنوا |
bayılıyorlar. Seyredin. | Open Subtitles | يحبون ذلك عندما أفعله يا رجال شاهدوا، شاهدوا |
Bunların hepsi okula bayılıyorlar , bense okuldan nefret ediyorum. | Open Subtitles | يحبون المدرسة كثيراً، وأنا كثيراً أكرهها |
O kadar çok kadını var ki. Hepsi de ona bayılıyorlar. | Open Subtitles | إن لديه الكثير من النساء يحبونه |
Ona bayılıyorlar. Evli, evet, ama o-- | Open Subtitles | يحبونه,على الرغم أنه متزوج الا أنـــ |
Bırakması biraz zor. Bayanlar barmenlere bayılıyorlar. | Open Subtitles | نوعاً ما من الصعب أن أستقيل السيدات يحبوا الساقي |
Bana orada bayılıyorlar. | Open Subtitles | انهم يحبونني هناك |
Olmadı, bunu biliyor musun bilmem ama beyazlar insanları seks kölesi falan yapmaya bayılıyorlar. | Open Subtitles | لا أعلَم إن كنت تعرف ذلك. فالأشخاص البيض يحبّون السادية وهذا الهراء. |
Buradaki insanlar, programcılığa aşık ve bilgisayarla yapabilecekleri herşeyi araştırmaya bayılıyorlar. | Open Subtitles | اناس احبوا البرمجة احبوا معرفة ما يمكنهم عمله بالكمبيوتر |
O ve arkadaşları bu vampir zırvasına bayılıyorlar. | Open Subtitles | هي وصديقاتها يحببن كل تفاهات مصاصي الدماء |
Ya da daha fazlası. İnsanlar bu şirkete bayılıyorlar ve bu çok iyi. Ve biliyor musunuz? Bunu seviyorlar. | TED | الناس يعشقون الشركة وأنها أفضل، أتعرف؟ إنهم يحبونها. |
Güzel, çocuklar donmuş üzüme bayılıyorlar. | Open Subtitles | جيد، الأطفال يَحبّونَ أولئك العنبِ المجمّدِ. |
Hepsi aç, hepsi sarhoş, ve bu mutfaktan çıkan herşeye bayılıyorlar. | Open Subtitles | الناس جوعى ، يشربون ويحبون كل شيء يخرج من هذا المطبخ |