Efendim, öyle olsa bile Bay Moray kati gizlilik bekler. | Open Subtitles | سيدي , إذا سمحت لي السيد موراي يتوقع الحذر المطلق |
Bay Moray bizzat Paris'e giderek, son moda ne var diye araştırdı. | Open Subtitles | لقد ذهب السيد موراي بنفسه الى باريس ليبحث عن اجدد صيحات الموضة |
Ondan sonra da, Bay Moray bize öğle yemeği verecek. | Open Subtitles | وبعد ذلك , السيد موراي قد أعدّ لنا مأدبة غداء |
Bay Moray'in duyunca rahatsız olacağını bile bile hem de, öyle değil mi? | Open Subtitles | عندما تدرك أن السيد موراي لن يكون سعيداً بهذا الأمر أليس كذلك ؟ |
Bayan Audrey, fikirlerimi Bay Moray'e söylememi istiyorsanız... | Open Subtitles | آنسة أودري إذا كنتِ تسعين للحصول على ضمانة بأني لن أوصل أفكاري للسيد موراي |
Ayrıca Bay Moray'in dünyayı yönettiğini sanmasına da izin veremeyiz. | Open Subtitles | ويجب علينا ألا ندع السيد موراي يعتقد أنه يحكم العالم |
Efendim, ben The Paradise'a Bay Moray'in eşi öldükten sonra geldim. | Open Subtitles | سيدي , أنا قدمت الى الفردوس بعد وفاة زوجة السيد موراي |
Gün gelecek, Denise Bay Moray seni ofisine çağıracak. | Open Subtitles | سيأتي ذلك اليوم , دينيس عندما يقوم السيد موراي بدعوتكِ الى مكتبه |
Bay Jonas bir gün Bay Moray'in ofisine çağırılacağımı söyledi. | Open Subtitles | السيد جوناس قال بأنني سأستدعى الى مكتب السيد موراي في يومِ ما |
Bay Moray görevde kalacağımı söyledi, madam. | Open Subtitles | لقد أبلغني السيد موراي بأنني سأظل هنا , سيدتي |
O zaman gördüklerimizi Bay Moray'e söylememiz gerekmez mi? | Open Subtitles | إذاً ألا يجب علينا إخبار السيد موراي بما رأيته ؟ |
Eminim Bay Moray'in seni buraya koyarak kendisini tehlikeye atmasını takdir ediyorsundur. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك ستقّدر بأن السيد موراي قد وضع نفسه في خطر كبير بجعلك تبقى هنا |
Bay Moray'e ona iftira atma nedenini de söyle, Pauline. | Open Subtitles | أخبري السيد موراي لماذا كنتِ تفترين عليه , بولين |
Bay Moray ile özel olarak görüşmemi sağlayabilir misin? | Open Subtitles | هلّا رتبتي لي لرؤية السيد موراي على انفراد ؟ |
Ama Bay Moray, Bayan Audrey'in buranın sorumlusu olduğunu söylemek istedi. | Open Subtitles | لكن أتعلمون , السيد موراي يعني فقط أن الآنسة أودري هي المسؤولة هنا |
Bizim kaliteli elbiselerimiz o kadar değerlidir ki sadece Bayan Audrey onları elleyebilir, Bay Moray'e bile yasaktır. | Open Subtitles | أرقى الثياب لدينا ثمينة للغاية والتي فقط الآنسة أودري يسمح لها بـ لمسها حتى السيد موراي يحظر عليه لمسها |
Belki de Bay Moray çocuk giyim bölümü açsa iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب على السيد موراي التفكير في افتتاح قسم للأطفال |
Sanırım Bay Moray başladığı işi bitirmek istiyor. | Open Subtitles | أفترض بأن السيد موراي يريدكِ لإكمال ما بدأتيه |
Nasıl doğduğumu Bay Moray'in eşine söylemişsiniz, nereden öğrendiniz? | Open Subtitles | عندما ولدت أخبرتي زوجة السيد موراي ولكن كيف علمتي ؟ |
Başarılarını göstermek için Bay Moray'e koşmadın mı? | Open Subtitles | ألم تذهبي مسرعة للسيد موراي مع انتصاركِ ؟ |