Bay Talbot'un odasına gitmek gibi bir niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدي نية للذهاب الي غرفة السيد تالبوت |
Bay Talbot'un dediği gibi bir kız, oğlanın kendine sayılı olmasını sağlamalıdır. | Open Subtitles | انه مثلما قال السيد تالبوت. الفتاة يجب ان تجعل الولد يحترمها |
Bay Talbot'un hangi trene bindiği umurumda değil yeter ki binsin. | Open Subtitles | لا يهمني اي قطار يستقله السيد تالبوت طالما سيستقله |
İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim. Bay Talbot'un, Bayan Campo'nun kafasından geçenleri tahmin edecek konumda olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | اعترض يا سيادتك , لا اعتقد أن السيد "تالبوت" مؤهل لتحديد خطتها |
Aynen Bay Talbot'un söylediği gibi. | Open Subtitles | انه مثلما قال السيد تالبوت |
Bay Talbot'un kardiyomiyopatisi normalden kötüydü. O yüzden. | Open Subtitles | , اعتلال عضلة القلب لدى السيد (تالبوت) معقدة هذا ما في الأمر |
itiraz ediyorum sayın yargıç Bay Talbot'un bayan Calbot'un planlarını bilemez yani tatmin olmuş görünüyordu -kabul edildi devam edin bay Minton. | Open Subtitles | اعترض يا سيادتك , لا اعتقد أن السيد "تالبوت" مؤهل لتحديد خطتها -لقد قصدت أنها كانت راضية -مقبول , استمر يا سيد "مينتون " |
- Mary? - Belki de Bay Talbot'un eve gitmek için acelesi vardır. | Open Subtitles | -ربما السيد (تالبوت) مستعجل للعودة للمنزل |