Görünen o ki, Bebeğiniz rahminizdeyken bazı kırıklara maruz kalmış. | Open Subtitles | يبدو ان طفلك اصيب ببعض الكسور عندما كان داخل رحمك |
Görünen o ki, Bebeğiniz rahminizdeyken bazı kırıklara maruz kalmış. | Open Subtitles | يبدو أن طفلك تحمل بعض الكسور عندما كان داخل رحمك |
Bebeğiniz ilk sözcükleri söylerken nasıl tepki vereceğinizi asla bilemezsiniz. | Open Subtitles | لن تعرف طريقة ردة فعلك عندما ينطق طفلك بكلماته الأولى |
Bebeğiniz araba koltuğuna ihtiyacı var. | Open Subtitles | يجب أن تضعي طفلكِ بكرسي السيارة - كان كذلك - |
Ben Bebeğiniz olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | منزل؟ يا رجل، كنت اعتقد يا رفاق انكم سترزقون بطفل |
Bebeğiniz harika! Ona Florida'da ders verilebilir. | Open Subtitles | طفلتك عبقرية " يمكنها التعليم في ولاية " فلوريدا |
Ama görünüşe göre Bebeğiniz bir alkoliğin içki arkadaşı olmuş. | Open Subtitles | ولكن يبدو بأن طفلك هو رفيق الشرب لمدمنة شراب منتكسة |
Ben tamamım, bebek yapmayacağım ve siz bebek istiyor olabilirsiniz, veya bebekleriniz olabilir, hiç Bebeğiniz olmayabilir de. | TED | أنا قمت بذلك، أنجبت أطفالا. قد تكونين بانتظار ولادة طفلك. قد تكونين رزقت بطفلٍ حديثا. وقد لا يكون لديك أطفال. |
Yalnızca ne zaman Bebeğiniz olacağını değil, bebeğin nerede ve ne zaman dölleneceğini de ayırdınız. | TED | اذاً أنت لم تتحكم فقط في موعد ولادة طفلك لكنك أيضاً فصلت بين مكان و زمان الاخصاب |
Ve sizinle Bebeğiniz arasındaki tek engel de kurbandı. | Open Subtitles | والشخص الوحيد الذي يقف بينك وبين طفلك هو الضحية |
Kimin bebeğinizi gördüğünüzü bilmiyorum, ama sizi temin ederim, o sizin Bebeğiniz değildi. | Open Subtitles | لا أعرف صورة من رأيت لكن أوأكد لك لأنه لم طفلك |
Bebeğiniz gebelik asistanı tarafından itinayla taşınsın. | Open Subtitles | انت تعرفين .. ان يتم حمل طفلك عن طريق مساعدة حمل |
Bebeğiniz çok hasta. Üzgünüm, ama bu gerçekle yüzleşmelisiniz. | Open Subtitles | طفلك مريض جدا أنا اّسف لكن علينا أن نواجه هذا |
Bebeğiniz de yan odada tek başına oynuyor. | Open Subtitles | حسث يلعب طفلك لوحدة بـ هدوء في الغرفة المجاورة |
Şu Gelecekteki Bebeğiniz standı düzmeceydi dostum. | Open Subtitles | تلك الكبينه التي تعرض لك كيف سيكون طفلك بالمستقبل,انه خدعه |
Umarım Bebeğiniz sizin gibi beyinsiz olmaz. | Open Subtitles | أنني آمل ألا يرث طفلكِ دماغكِ |
Bebeğiniz risk altında. - Biz iyiyiz. | Open Subtitles | أن يكون طفلكِ في خطر - نحنُ بخير - |
İnanamıyorum. Geri geldiğinizde bir Bebeğiniz olacak. Bu çok garip. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أصدق ، عندما تعودوا سوف تعودون بطفل ، هذا غريب |
Bakın hanımefendi, Bebeğiniz duyabilse de toplum ona nelerden hoşlanmayacağını söyleyene kadar bir şeylerden hoşlanmayacak durumda olamaz. | Open Subtitles | اسمعيني، سيدتي على الرغم من أن طفلتك يمكنها سماع ذلك ولكن لا يمكنها أن تشعر بالإهانة حتى يخبرها المجتمع ما الذي يشعرها بالإهانة |
Bebeğiniz için üzgünüm. | Open Subtitles | أنـا آسـف بخصوص جنينك |
Hangi ebeveynler "Evet, Bebeğiniz öldü ama yine de bu çeyrek milyonluk faturayı ödemeniz gerek" lafını duymaya hazır? | Open Subtitles | من الذي يستحق جسده عمليّة زرع أعضاء ؟ من هُما الوالدان المستعدّان لسماعِ ما يلي " نعم ، " طفلكم الصغير مات |
Güzelce istirahat edip uyandığınızda kıymetli Bebeğiniz güneş kadar parlak şekilde sizi gülümsüyor olacak. | Open Subtitles | وحينما تستيقظان طفلكما سوف يكون مبتسما ومشرقا مثل الشمس |
Şu minik nokta da, sizin Bebeğiniz. | Open Subtitles | وتلك البقعةِ الصغيرة جداً، ذلك طفلكَ الرضيعُ. |
Ben de: "Bebek odası olamaz, çünkü sizin Bebeğiniz yok." dedim. | Open Subtitles | ثم قلت: "حسناً، إنها ليست حضانة، صحيح، لأنكِ لم تنجبي طفلاً." |