Uçkur kafalı beni 45 dolara götürüp, becermeye yeltendi. | Open Subtitles | أحمق يريد أن يصطحبني و يضاجعني بـ 44 دولار |
Aniden eteğimi kaldırdı ve beni becermeye çalıştı. | Open Subtitles | عندما فجأة رفع تنورتي وحاول أن يضاجعني |
- Belki bilmiyordun ya da sen de beni becermeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | ربّما لم تكوني تعلمين أو ربما تحاولين خداعي أيضاً. |
- Belki sen de beni becermeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | -ما الذي يعنيه ذلك؟ -ربما تحاولين خداعي أيضاً . (مايك)! |
İki yıl boyunca, beni becermeye çalıştı. Her türlü sarkıntılığı yaptı. | Open Subtitles | لقد كان يحاول مضاجعتي لمّدة عامين يتلمّسني في مناطق حساسة و يغازلني طوال الوقت |
Bazı kızlar sırf erkek arkadaşları Neandertal tişörtü giyiyor diye beni becermeye çalışıyor. | Open Subtitles | بعض الفتياتِ أصبحنّ راغباتِ في مضاجعتي "لأن أصدقائهم يرتدون قمصان "الرجل البدائيّ |
Buna inanamıyorum, dostum. Kızları becermeye bu kadar yaklaşmıştık. | Open Subtitles | لا اصدق هذا يا رجل لقد كنا على وشك أن نعاشر |
Beni becermeye çalışıyor! | Open Subtitles | إنه يحاول أن يضاجعني |
- Beni becermeye çalışıyor! | Open Subtitles | -إنه يحاول أن يضاجعني |
New York'taki tüm emlakçılara beni nasıl becermeye çalıştığını anlattıktan sonra. | Open Subtitles | عندما أخبر كل السمساريين في "نيويورك"... كيف حاولت خداعي |
- Belki sen de beni becermeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | -ربما تحاولين خداعي أيضاً . (مايك)! |
Köpeğin teki beni becermeye kalktı, Brink'in burnunu kanattım. | Open Subtitles | هذا الكلب حاول مضاجعتي ثم جعلت (برينك) ينزف. |
Bana karşı savaşmaya mı, yoksa beni becermeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاول مقاتلتي أو مضاجعتي ؟ |
Buna inanamıyorum, dostum. Kızları becermeye bu kadar yaklaşmıştık. | Open Subtitles | لا اصدق هذا يا رجل لقد كنا على وشك أن نعاشر |