Büyükelçi Rind, Morgan Roth, ben, Beckwith Froy ve yakında da sen. | Open Subtitles | السفير (رند)، (مورغان روث) أنا و (بيك وث) (فروي) و قريباً أنتِ |
Frank Beckwith ve Clark Froy orada değildi. | Open Subtitles | (فرانك بيك وث) و (كلارك فروي) لم يكونوا هناك |
Froy vuruldu, Beckwith tutuklandı. | Open Subtitles | تم إطلاق النار على (فروي) أم (بيك وث ) فقد اعتقل |
Belki ismim değildi bu arada ben John Beckwith... | Open Subtitles | ربما لم يكن اسمي الحقيقي أنا ـ جون بيكويث ـ بالمناسبة أو حتى عملي |
Ben John Beckwith. Jeremy Grey ile arkadaşız. | Open Subtitles | أنا ـ جون بيكويث ـ صديق ـ جيريمي غراي ـ |
Lütfen Beyaz Saray Müsteşarı Frank Beckwith olduğunuzu onaylayın. | Open Subtitles | أرجو منك التأكيد بأنك (فرانك بيك وث ) رئيس موظفي البيت الأبيض |
Sizinle irtibata geçtiler mi bay Beckwith? | Open Subtitles | أخبرنا هل قام المُختطَفين بالإتصال بك سيد (بيك وث)؟ |
Bu hattan aramış olabilirler ancak arama bayan Beckwith'in evine yönleniyor. | Open Subtitles | المُختطِفين كانوا على هذا الخط لكنهم قاموا بتحويل الخط إلى منزل (بيك وث) الآن |
Roth ve Beckwith'i tanıyoruz. | Open Subtitles | (روث) و (بيك وث) نعرفهم من هو (كلارك فروي)؟ |
Beckwith çok güçlü biri ama bir araba satıcısından ne isterler ki? | Open Subtitles | (بيك وث) لديه سلطة واسعة لكن لماذا ستقوم بإستغلال بائع سيارات؟ |
O aramadan bir saat önce aynı numaradan yine bay Beckwith aranmış. | Open Subtitles | منذ حوالي ساعة ورد اتصال للسيد (بيك وث) من ذلك الرقم |
Beckwith bu iki arama arasındaki sürede Beyaz Saray'daydı Finley. | Open Subtitles | بقي (بيك وث) في البيت الأبيض لمدة ساعة بين الإتصالين (فينلي) ما الذي فعله للمُختطِفين؟ |
Hepimiz buranın bay Beckwith'in özel odası olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم بأن هذا المكتب الخاص بالسيد (بيك وث) |
Bay Beckwith'in, iki arama arasındaki sürede odasında olduğu görülüyor. | Open Subtitles | إنها تظهر السيد (بيك وث) في مكتبه بين الإتصال الأول و الثاني |
Froy ve Beckwith'e kullan-at telefonlar verdin ama General'e vermedin mi? | Open Subtitles | لقد أعطيت (فروي) و (بيك وث) هواتف آخرى لكن الجنرال مازال يحتفظ بهاتفه؟ |
Brian Beckwith'in dedesi Washington'taki büyük yürüyüşe katılmış. | Open Subtitles | - لا أعلم جد براين بيكويث سار على واشنطن |
Papaz McCallister, Reverend Beckwith, ve Haham Stutz topluluk içinde önemli nüfuza sahip dobra dobra konuşan dini liderler. | Open Subtitles | الأب (ماكاليستر) .. الكاهن (بيكويث) والحاخام( ستوتز)سيلقيكلاًمنهم.. كلمة إفتتاحية دينية أمام جمع غفير من الناس .. |
Andrew Beckwith'i görmek için buradayım. | Open Subtitles | هنا أَنْ أَرى أندرو بيكويث. |
Beckwith yüz maskını tamamladığında kime benzeyeceğine 100 dolarına iddiaya girerim. | Open Subtitles | أراهنك على ألف دولار أني أعرف كيف ستبدو عندما تنتهي (بيكويث) من إعادة البناء. |
Beckwith yüz maskı tamamlandığında kime benzeyeceğine 100 dolarına bahse girerim. | Open Subtitles | أراهنك على 100 دولار أني أعرف من ستبدو شبيهة به عندما تنهي (بيكويث) ترميم الوجه. |
Beckwith Jane Doe yüz maskını bitirdi. Peki bu kim? | Open Subtitles | بيكويث) أنهت ترميم وجه مجهولة الهوية). من هذه؟ |