...menopozlu Joy Behar'dan feyz alarak davetli konuklarımı yüz üstü bırakıp çıkıyorum. | Open Subtitles | سوف أخذ جديلة من جوي بيهار وأخرج من قاعة ضيوفي المدعويين |
Yves Behar'la çalışmak gerçekten muhteşemdi. | TED | ولقد كان العمل مع ييفز بيهار رائعا |
Dallas Royce için bahar temizliği eskilerden kurtulmak ve ısmarladığı yeni Joy Behar kristalini almaktı. | Open Subtitles | "لـ دالس رويس" "التنظيف يعني الخروج من الحالة القديمة" "وفي الكريستالات الجديدة يوجد جوي بيهار" |
Behar'ın lanetlenmiş dünyayı aramasına o kadar da şaşırmadım. | Open Subtitles | انا لست مندهشاً جداً من ان بهار كان يبحث في الارض الملعونة |
Behar ve asistanını öldürüp daha sonra eşyalarını da alıp gitmiş de olabilirler. | Open Subtitles | حسناً ، ربما قد سرقوها قطاع طرق اغارو على بهار ومساعده وقتلوهم وسرقوا معداتهم |
Behar'ın yanında binlerce dolarlık araç-gereç vardı. | Open Subtitles | بهار كان سيأخذ معه معدات بألاف الدولارات |
Hep en çetin soruları sorarsın zaten, Joy Behar. | Open Subtitles | انت تسأل الاسئلة الصعبة ياجوي بيهار |
Maurice Behar, bu gece için çok özel bir konuğumuz. | Open Subtitles | الليلة لدينا ضيفاً مُميّزاً, يُدعى " موريس بيهار " |
Joy Behar'a hiç benzememiş. | Open Subtitles | إنه لايبدو كجوي بيهار |
Sen kabin dizaynının Joy Behar'ı gibisin. | Open Subtitles | أنت مثل جوي بيهار فيما يتعلق بتصميم الكوخ (cabana: جلسة تكون قدام البحر أو المسابح) |
Kulağa Joy Behar merdivenlerden düşüyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | هذا فظيع تبدو كأنها الممثلة الكوميدية جوي بيهار) تسقط من على السلالم) |
Ayrıca şu Arnavut şerefsizi, Behar'ın silahlarından gelen para da var. | Open Subtitles | إضافة إلى هذا العمل الإضافي الذي يتضمن نقل الأسلحة لذاك الغبي (بيهار) |
- Joy Behar Show'da duydum. | Open Subtitles | (كانت على برنامج (جوي بيهار |
- Joy Behar mı? | Open Subtitles | جوي بيهار |
Behar'ın hiçbir fikrine katılmamış olabilirim, ama onun mezarı bulduğu çok açık. | Open Subtitles | انا قد لا اتفق مع العديد ان وجدوا حول نظريات بهار لكن يبدو انه بالتأكيد وجد قبر |
Doktor Behar'ın buradan geçtiğine emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد ان هذا المكان الذي كان دكتور بهار متوجها اليه |
Taşların yapısal şekli Behar'ın videosundaki taşlarla aynı. | Open Subtitles | انظر الى شكل تشكيل الصخور انها نفسها التي في فديو بهار |
Ama bu Behar'ın videosundaki yerle tamamen aynı. | Open Subtitles | لكن هذا واضح انه نفس المكان الذي في فيلم بهار |
Ama Behar'ın bulmak için hayatını adadığı mezarın bu olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لكن ، انا اعتقد بالفعل انه القبر الذي امضى بهار حياته بالبحث عنه |
Profesör Behar'a göre artık öyle değil. | Open Subtitles | ليس بعد الان ، حسب بروفسور بهار |
Burası Behar'ın son videosunu çektiği yer olmalı. | Open Subtitles | انه ربما آخر مكان صور فيه بهار فيلمه |