Ancak tanıştıklarım hapiste oldukları için daha az sertlerdi aynı zamanda ülkelerinde gelişen reform süreci hakkında da beklediğimden daha az heyecan duyuyorlardı. | TED | ولكن، لو كان من قابلتهم أقل شعورًا بالمرارة لدخولهم السجن مما توقعت، لكانوا أيضا أقل سعادة مما توقعت للنهج الإصلاحي الجاري في بلادهم. |
Aslında beklediğimden daha iyi geçti. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد سارَ الأمر أفضَل مما توقعت |
beklediğimden daha gençsin ve basıma çalışmaları göndermekte çok sıkı kurallarımız vardır. | Open Subtitles | أنتي أصغر مما توقعت , و نحن عندنا مواعيد نهائيه من أجل طبع الصحيفه |
Bilgi toplantısına sıkışıp kaldım ve beklediğimden uzun sürdü. | Open Subtitles | أناعالقفي هذاالإستجواب. واستغرقالأمرأطولممّا توقعته. |
Her zaman gelmek isterdim. Ve beklediğimden çok daha iyi. | Open Subtitles | أردت دائما المجىء و هى أكثر بكثير مما كنت أتوقع |
Ama sizler beklediğimden daha iyi savaşçılar çıktınız. Gidip, köyünüzü Caldor'dan geri alacağız. | Open Subtitles | لكنّكم مقاتلين أفضل ممّا توقّعت نحن سنأخذ ما يعود لنا من كالدور |
Söylemeliyim ki beklediğimden erken geldiniz. | Open Subtitles | ينبغي علي القول . لقد أتيت ابكر مما توقعت |
Şunu söylemeliyim ki, beklediğimden daha çabuk geldin. | Open Subtitles | ينبغي علي القول . لقد أتيت ابكر مما توقعت |
Bu beklediğimden de kolay oldu. Neredeyse çok kolay... | Open Subtitles | كان هذا سهلاً أكثر مما توقعت سهلاً للغايه |
Ben de beklediğimden daha yorgunum. | Open Subtitles | وأنا كذلك , أكثر إنهاك , زيادة على ما توقعت |
Partide beklediğimden de fazla heyecan hakimdi. | Open Subtitles | لقد كانت الحفلة بالتأكيد أكثر إثارة مما توقعت |
Ses çok iyi değil ama görüntü kalitesi beklediğimden daha iyiymiş. | Open Subtitles | الصوت ليس جيد جدا لكن نوعية الصورة أفضل مما توقعت |
Din konusunda beklediğimden biraz fazla, politika konusunda ise biraz az ehemmiyet. | Open Subtitles | إنه مبنى بشكل كبير على الدين وأقل عن السياسة مما توقعت |
Bundan sonra senden, herhangi bir tıp öğrencisinden beklediğimden daha fazlasını bekleyeceğim. | Open Subtitles | أنا الآن سأقوم بتوقع المزيد منك أكثر مما توقعت من أي طالب طب آخر مطلقاً |
Güvenlik, beklediğimden erken gelince cesedi bagaja attım. | Open Subtitles | ظهر رجل الأمن بأسرع مما توقعت لذا قمتُ بحشر الجثّة بصندوق السيارة |
Ama beklediğimden daha çok adam vardı. | Open Subtitles | لكن كان هناك اشخاص كثيرون اكثر مما توقعت |
Tamam, umduğumdan daha az beklediğimden daha çok. | Open Subtitles | حسناً إنه أقل مما تمنيته واكثر مما توقعته |
- Binbaşı, bu görev insanların duyguları yüzünden beklediğimden daha zor olacağı kanıtlandı. | Open Subtitles | ... أيّها الرائد، هذه المهمة أثبتت أنها أصعب مما توقعته نظرًا لمشاعر الناس |
Bu yıl Ocak ayında, Myanmar'a siyasi suçlularla görüşmeye gittim ve onları beklediğimden daha az sert bulduğumda şaşırdım. | TED | في يناير من هذا العام ذهبت إلي بورما لعمل مقابلة مع معتقلين سياسيين و ذهلت لإني وجدتهم أقل مرارة مما كنت أتوقع. |
beklediğimden daha çok yankı uyandırdı. Bugün çok olaylı geçti. | Open Subtitles | ، ظهر الشيء أكثر جدية مما توقّعت لا يهم ، اليوم ما زال يوم خاص جدا |
beklediğimden daha da büyük bir köpek çıktı. | TED | فقد أصبحت كلبة كبيرة بشكل لم أكن أتوقعه |
Üzgünüm, geciktim. Mahkeme beklediğimden uzun sürdü. | Open Subtitles | آسف لتأخري لقد طال إنعقاد المحكمة أكثر من المتوقع |
beklediğimden biraz daha farklı. | Open Subtitles | حَسناً، هي قليلاً مختلف عن أنا تَوقّعتُ. |
Tırmanışın beklediğimden hızlı ve yüksek oldu. | Open Subtitles | تسلّقك كان أسرع جدّاً وأعلى مما كنتُ أتوقّع. |
- İyiyim. beklediğimden daha iyiyim. | Open Subtitles | نعم, يا رجل, وأفضلُ ممّا توقعتُ |
Kulüp evine varmak, beklediğimden biraz daha uzun sürdü. | Open Subtitles | استغرقنا وقتا أطول قليلا لنعود إلى ناد مما كنت متوقعا. |
Yanıt vermesi beklediğimden uzun sürdü. Birazcık hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | الإستجابة أبطأ مما إعتقدت ، هذا مُخيب للآمال بعض الشئ |
Bu beklediğimden daha inandırıcıydı. | Open Subtitles | مذهل ، ان الامر يبدو صادقا اكثر مما تصورت |
beklediğimden uzun sürdü. Büyü olmadığı için. | Open Subtitles | لقد استغرق الأمر أطول مما كنت آمل بدون سحر |