Fiziksel olarak iyi, ama yakın zamanda bir doğum günü hediyesi beklemiyorum. | Open Subtitles | جسديا بخير .لاكن لا أتوقع هديه عيد الميلاد في أي وقت قريب |
Yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Beni bağışlamanı da beklemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني |
Yaptığım şeyin korkunç olduğunu biliyorum. Senden beni affetmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | أعرف أن ما فعلته كان فظيعاً، لا أتوقع أن تسامحيني |
Bir kadının bunu idrak etmesini beklemiyorum ama ülkemiz sabotajcılarla dolu. | Open Subtitles | لا اتوقع من امراة ان تفهم ذلك ولكن وطننا يعج بالمتمردين |
Senin bu insanlar için ne yapmaya çalıştığımı anlamanı beklemiyorum ve kendi planlarımı da tehlikeye atmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا أتوقّع منك أن تفهم مـا أحاول عمـله لهؤلاء الناس لكنّني لن أعرّض خططــي للخطــر |
Hemen cevap vermenizi beklemiyorum elbette, ama ben size teklifi yine de sunayım. | Open Subtitles | الآن، أنا لا أتوقع منك أن تردي علي فوراً لكني أرغب بتقديم العرض |
Sözüme güvenmeni beklemiyorum senden. Bu yüzden sana başka bir şey göstereyim. | Open Subtitles | لا أتوقع أن تصدقني، لذا ثمة شيء آخر عليّ أن أريك إياه |
Şimdi her çocuğun bir çiftçi olmasını beklemiyorum. Ancak bunun hakkında okumanızı, yazmanızı, blog oluşturmanızı ve iyi bir müşteri servisi sunmanızı bekliyorum. | TED | الآن لا أتوقع من كل طفل أن يكون مزارعاً، لكن أتوقع منكم أن تقرؤا عنها، تكتبوا عنها، تدونوها، توفروا خدمة زبائن بارزة. |
Sizden bunu beklemiyorum çünkü bununla ilgili yardım alacaksınız. | TED | ولا أتوقع منك ذلك، لأنك ستحصل على المساعدة في ذلك. |
Dediğim gibi, onları görmeden satın almanızı beklemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، اٍننى لا أتوقع أن تشترى دون أن ترى ، و لكن العدل عدلا |
Merak etmeyin. Beni anlamanızı beklemiyorum, Tanrı aşkına! | Open Subtitles | لا بأس لا أتوقع منكما أن تفهما، بحق الرب |
Senden, yapmak istemediğin bir şey beklemiyorum. | Open Subtitles | لا أتوقع منكِ فعل أي شيء أنت غير راضية عنه |
Ben, Federico Fabrizi olduğum için, yani yıldızları yaratan kişi hiçbir özel muamele beklemiyorum. | Open Subtitles | ليس لأنني فابريزو صانع النجوم لا أتوقع أن أحصل علي معاملة خاصة |
Tabi, sizin gibi eski bir yerli savaşçıdan, buna katılmasını beklemiyorum. | Open Subtitles | ولكن ، في الواقع أنا لا أتوقع مقاتل هندي كبير السن مثلك أن يتفق يعي |
Şimdi bana inanmanı beklemiyorum. | Open Subtitles | الأن ، أنا لا أتوقع أن تصدق أيا من أقوالي الأن |
Yine de idrar örneğinde bir suç unsuru bulmayı beklemiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أتوقع أن أجد خطيئة في عيّنة البـول |
Hangisi olduğunu söylemeni beklemiyorum. Sadece sana olta atıyordum. | Open Subtitles | انا لم اتوقع ان تخبرنى بهذا فقط كنت اريد مضايقتك |
Saat 7:00 den önce gelmesini beklemiyorum. | Open Subtitles | و لا اتوقع عودته قبل الساعة الـ7 على اقل تقدير |
Bay Bingley'le görüşmeyi hiç beklemiyorum, Lizzy. | Open Subtitles | لم اتوقع ابدا بان يخاطبني السيد بينجلي مجددا. |
Biliyor musun, her şeyin düzenli halde olmasını severim ama senden bunu anlamanı beklemiyorum. | Open Subtitles | أنا أحب فقط الأمور أنْ تكون هكذا، ولا أتوقّع منكَ أنْ تفهم |
İlk seansta hemen içini dökmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | لم أتوقعك أن تنفتح معي وتبدأ في الحديث من الجلسة الاولى |
Uzun kemiklerini Wendy'ye test için gönderdim, ama bir sonuç beklemiyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي لا أَتوقّعُ النَتائِجَ. سجلات أسنانِ؟ |
Kurtuluşu, günahlardan arınmayı, bunun sonucu olan... aydınlanmayı bile ummadan geleceği beklemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أنتظر المستقبل مترقبا الخلاص, الغفران و لا حتى التنوير و لو حتى تدريجيا |
Dayı senden bir şey beklemiyorum, senden bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | عمي، وأنا لا أطلب شيئا منك لا أريد شيئا منك |
Evet, korkunç bir şey yaptım ve beni affetmeni beklemiyorum. | Open Subtitles | ماكنزي: إذا لقد قمت بعملٍ مٌشين ولا أتوقعُ منك مسامحتي. |
Merak etme baba beni savunmanı beklemiyorum zaten. | Open Subtitles | حسنا، لاتقلق يا أبّي أنا لا أتوقّعك أن تدافع عنّي |
Senin bu konulara kafa yormanı beklemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَتوقّعُك أَنْ تَهتمَّي بمثل هذه الأمورِ. |
Evet, kurtarılmayı beklemiyorum ve ölmeyi de beklemiyorum. | Open Subtitles | نعم ولكني لن أنتظر إلى أن يتم إنقاذي ولن أنتظر الموت |
Kızımı öldürebilirdi. Ayakta dikiliyordu. Ben beklemiyorum. | Open Subtitles | كان من الممكم ان تقتل ابنتي لقد كانت تقف , لن انتظر |
Efendim, bana özel muamele edilmesini beklemiyorum. | Open Subtitles | سيّدي, أنا لا أبحث عن أيّ مُعاملة خاصّة. |
inandıklarımı senin anlamanı beklemiyorum. | Open Subtitles | لم أكن لأتوقع من رجل له تجاربك أن يفهم معتقداتي |
Hâlâ kapıdan içeri girmesini bekliyordum. Artık beklemiyorum. | Open Subtitles | كنت ما أزال أنتظره ليدخل من الباب الأمامي |