ويكيبيديا

    "beklerken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ننتظر
        
    • تنتظر
        
    • أنتظر
        
    • ينتظر
        
    • انتظار
        
    • انتظارك
        
    • تنتظرين
        
    • إنتظار
        
    • ينتظرون
        
    • انتظاري
        
    • منتظراً
        
    • انتظارنا
        
    • أنتظرك
        
    • بانتظار
        
    • منتظرين
        
    Gölgeleri beklerken, belki vaktimizi daha zevkli geçirebiliriz. - Yemek gibi mi? Open Subtitles بينما ننتظر تحذير وصول هذا الظل نستطيع أن نشغل أنفسنا ببعض المتع
    Atıcının yerine geçmesini beklerken size Mars hakkında birkaç ilginç bilgi anlatayım. Open Subtitles حسناً، بينما ننتظر الكرة حتى تصل، إليكم بعض الحقائق المسلية حول المريخ.
    Benim üzerimdeki etkilerini görmek için beklerken Dorothy L. Sayer'ın dramatik hikayesini izleyin. Open Subtitles بينما انت تنتظر لترى التأثير المحتمل علىّ يمكنك ان تشاهد احدى قصصنا الدرامية.
    Ya, evet. Bu bir lanet. Hayatım boyunca insanları beklerken oluyor. Open Subtitles نعم ، حسنا ، إنها لعنة قضيت نصف حياتي أنتظر الناس
    Ve herkes onun gelip günü kurtarmasını beklerken yalan söylemeye devam edemem. Open Subtitles ولا تمكنني مواصلة الكذب وأنا أعلم أنّ الجميع ينتظر ظهورها لإنقاذ الموقف.
    Downing Sokağı'nın resmi açıklamasını beklerken halk, görüşlerini dile getiriyor. Open Subtitles و مازلنا في انتظار الرد الرسمى الامة تعبر عن رأيها
    Siz dişçide beklerken, bir makine sizin için sessizce çalışıyor ve bunu dişinize yerleştirmeye hazır ediyor olacak. TED أثناء انتظارك عند طبيب الأسنان، الآلة تقوم بكل هدوء بطلاءه لك جاهز لادراجه الى اسنانك
    Neyse onu beklerken, başka bir aile gününü konuşalım mı ? Open Subtitles منعا لجعلك تنتظرين اقترح ان نقوم بتأجيل الجلسة الى وقت آخر
    Seyyar tuvalet sırası beklerken, en iyi pazar görünümleriyle iki hanım görüyoruz: topuklular, inciler ve sevimli, yumuşak derbi şapkaları. TED بينما ننتظر دخول الحمام، نرى سيدتين بكامل أناقتهما: أحذية بكعب عال ولآلآلى وقبعات ديربي جميلة.
    Biz bir sonraki çılgınlığın başlamasını ve balonun patlamasını beklerken kendinizi bir buket lale ile ödüllendirin ve lalelere bu kadar fazla ödemediğiniz için mutlu olun. TED لذا، وبينما نحن ننتظر بداية الجنون القادم، وانفجار الفقاعة القادمة، اشترِ لنفسك باقة من أزهار التوليب واستمتع بأنك لست مجبرا على دفع الأموال الطائلة للحصول عليها.
    beklerken iyice temizleyip boyatırdık... Open Subtitles وبينما نحن ننتظر ،يمكننا تنظيفها ودهانها من جديد
    Pumyra asla gelmeyecek kralı için beklerken savaşta yenik düştü. Open Subtitles بومايرا سقطت في المعركة تنتظر الملك الذي لم يعد إليها
    Çocuklarının hokey antrenmanının bitmesini beklerken üstü başı gizlice içtiği mentollü sigara kokuyordur. Open Subtitles ورائحتها كسيجار المينتول التي دخنتها خلسة بينما كانت تنتظر لتوصل اولادها لتدريب الهوكي
    Orada uzanıp otobüs beklerken insanların nasıl kaybolacağının bir listesini çıkardım. Open Subtitles عندما كنتُ مستلقي هناك أنتظر الحافلة كان لدي الوقت وذهبت لقائمة
    Hapiste duruşmamı beklerken hücre arkadaşım 'Ne yapman gerekiyor, biliyor musun? TED وكنت في السجن أنتظر المحاكمة، وقال لي زميلي في الزنزانة، أتعلم ما يجب عليك أن تفعله؟
    Humbert Humbert, quilty cinayetinden yargılanmayı beklerken hapishanede kalp damarlarının tıkanması sonucu öldü. Open Subtitles توفي همبرت همبرت أثر أصابته بجلطة بالدم و هو ينتظر محاكمته لمقتل كلير كويلتي
    Yani, bunun gerçekleşmesini beklerken teselli için kurgunun olduğunu hatırlayalım. TED إذن و في انتظار حصول ذلك دعونا نتذكّر أنّ لدينا في الخيال عزاءً.
    Fakat Albay Von Below, beklerken sizinle görüşmek istediler. Open Subtitles لكن الكولونيل بون، يطلب رأيتك، و هو في انتظارك.
    Arkadaşınızı beklerken size bir şey daha getirmememi istediğinizden emin misiniz? Open Subtitles هل أنتي متأكدة أنك لا تريدين شيء؟ حالما تنتظرين صديقك ؟
    Biz burada kıçımızın üstünde oturmuş emirlerin gelmesini beklerken - devriye hatlarımızın arasından kaç gemisinin geçip gittiğini - gerçekten bilmek isterdim. Open Subtitles أود معرفة كم عدد سفنة التى تمر بينما نجلس نحن هنا فى إنتظار الأوامر
    Mülteci kamp ve topluluklarını, insanların savaşın bitmesini beklerken süründükleri, geçici topluluk birimlerimden ibaret görmemeliyiz. TED علينا أن نعتبر مخيمات و تجمعات اللاجئين أكثرمن كونها مراكز سكانية مؤقتة يقبع فيها اللاجئون ينتظرون نهاية الحرب.
    Para kazanamayacağımı sandın. Otobüs beklerken bir dolar buldum. Open Subtitles وظننتي أنني لن أجني المال وجدت دولار أثناء انتظاري للحافلة
    Keşke annemin eve gelmesini beklerken uyuyakaldığım her akşam için beş sent alsaydım. Open Subtitles أتمنى أن أربح نكلة عن كل مرة نمت فيها منتظراً إياها لتعود للبيت كنت أستيقظ و كانت تقول
    Helikopterin gelmesini beklerken hava desteği alacağız. Open Subtitles احصل على دعم جوي خلال انتظارنا للطوافة التي ستحملنا
    Seni beklerken bunları düşündüm. Open Subtitles فكرتُ في هذا بينما كنت أنتظرك وفيما كنت أجلس
    Daha çok annemin kürsüye çıkmasını beklerken buraya bir şey kazımış. Open Subtitles تقريباً، حفر شيئاً على السطح بانتظار أن تصعد أمي إلى المنصة
    Peronda beklerken el çantamın yanımda olmadığını fark ettim. Open Subtitles ، وبينما كنا منتظرين في المحطة لاحظت أختفاء حقيبة يدي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد