Ya dediğimi yapacağız, ya da oturup birinin buradan geçmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | إما أن نفعل ذلك أو ننتظر شخص ما كى يمر بسيارته |
Yok bir şey. Sanırım yağmur dinene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لا بأس، أعتقد أننا ننتظر فحسب هنا حتى يتوقف المطر |
Peki, biz ne yapacağız, birinin bizi bulmasını mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | إذن ، ماذا نفعل؟ فقط ننتظر حتى يجدنا شخص ما؟ |
Eğer senin için de uygunsa etraf sakinleşene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا فقط حتى تسكت الأشياء في الأسفل إذا لم تمانعي |
Eğer senin için de uygunsa etraf sakinleşene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هنا فقط حتى تسكت الأشياء في الأسفل إذا لم تمانعي |
Şimdi yaşamak mı yoksa ölmek mi iyi görmek için bekleyeceğiz. | Open Subtitles | الآن علينا أن ننتظر لنرى ما اذا كنت تعيش أو تموت. |
Ya o günün gelmesini bekleyeceğiz ya da kendi şartlarımızla savaşacağız. | Open Subtitles | إما ننتظر يوم وصوله إلينا أو يمكننا محاربته وفقًا لشروطنا الخاصة |
Biz sessizce bekleyeceğiz. Kızın bir sorunu var. | Open Subtitles | يجب علينا فقط ان ننتظر الفتاة تخلق مشكلة |
Biz sadece bir kaç saat bekleyeceğiz ve Tobe'a bir şans vereceğiz. | Open Subtitles | لذلك نحن فقط ننتظر لبضع ساعات ونعطي فرصة لتوبي |
- Hayır, kornaya basacağım ve bir dakika bekleyeceğiz, sonra gelecekler ve gideceğiz. | Open Subtitles | وسوف ننتظر لمدة دقيقة فسوف يأتون ثم نذهب |
bekleyeceğiz. Führer Dr. Goebbels'la görüşüyor. | Open Subtitles | علينا أن ننتظر القائد حتى ينهي حديثه مع الدكتور جوبلز. |
Az bir farkla. Öyle görünüyor. Ama ölçümü bekleyeceğiz. | Open Subtitles | نجا بإعجوبة ، ذلك هو الذي يبدو لكن سوف ننتظر القرار الرسمي |
O lanet olası bulmacayı çözemediğimiz için bir cinayet daha işlemesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | سننتظر حتى يقتل شخص آخر لأننا لا نستطيع أن نفك هذه الأحجية اللعينة؟ |
Sadece dua edeceğiz. Tanrı icabına bakmazsa dışarı çıkmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بالدعاء، إذا لم يعتني به المولى سننتظر حتى يخرج |
Olmaz, diğerlerini bekleyeceğiz. Akıllıca davranmalıyız. Bir güvenceye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | كلّا، سننتظر الآخرين، يلزم أن نكون أذكياء، نحتاج وسيلة تأمين. |
burç çöküp de canlı canlı yenilene kadar burada mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | هل سننتظر هنا حتى ينهار البرج ونؤكَل أحياء؟ |
Orada bekleyeceğiz. 15: 10 treni gelince, seni ona bindireceğiz. | Open Subtitles | سننتظر هناك وعندما يصل قطار الساعة 3: 10 سنضعه على متنه |
Bunları birkaç at ve buzağıya vereceğiz, ve ne olacağını oturup bekleyeceğiz. | Open Subtitles | أحضروا بعض العجول و الأحصنة سننتقل لها العدوى بشكل أصطناعي ثم سننتظر لمعرفة ما سيحدث |
Daha fazla mal için en az iki hafta bekleyeceğiz. | Open Subtitles | علينا الإنتظار أسبوع على الأقل قبل الحصول على المزيد |
Yok, karanlığa kadar bekleyeceğiz. İyi haber ise bir 'sabit hat' buldum. | Open Subtitles | كلا, علينا انتظار حلول الظلام الاخبار الجيدة انني عثرت على الخط الارضي |
- Odanda bekleyeceğiz. Haydi. | Open Subtitles | ـ سوف ننتظرك في المكتب ـ لوديج, ماذا حدث لك؟ |
Yani... kıpırdamadan sessizce durup... düşmanlarımızın bizi dişlemesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لذا سنبقى ساكنين وندع أعدائنا يأتون إلينا ويهاجموا |
Plan şöyle, onun işaret göndermesini bekleyeceğiz sonra da temasa geçeceğim. | Open Subtitles | الخطة هي أنّنا ننتظره إلى أن يقوم بإرسال إشارةٍ لنا و من ثمّ سأقوم بالإتصال معه |
Tamam, Şimdi Mutlu saatlerin bitmesini mi bekleyeceğiz? | Open Subtitles | حسنا , لذا لننتظر لساعة المرح حتي النهاية |
Seni bekleyeceğiz. Bizden biri olduğunu hissediyoruz, değil mi, Margaret? | Open Subtitles | سننتظرك دائما مستر اوكلى نشعر دائما انك واحد منا أليس كذلك مارجريت؟ |
Bizi aramalarını bekleyeceğiz. Talepte bulunduklarında, görüşeceğiz. | Open Subtitles | نَنتظرُ إتصالاً يُطالبونَ، و نَبْدأُ بالتَفَاوُض |
Düzen bir kere kuruldu mu Avidan insanlarının öncekinden farklı yaşamları olacak, basitçe, alçak gönüllülükle, tanrıların kaçınılmaz dönüşünü bekleyeceğiz. | Open Subtitles | وبمجرد إستعادة النظام ، شعب افيدان سوف يعيش بشكل مختلف عن ذي قبل ببساطه , وتواضع بانتظار أسيادنا المحتومين أن يعودوا |
Yani öylece oturup ekrana bakacak ve bir şey olmasını mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | لذا نجلس فقط ونحدّق بالشاشة منتظرين لشيء أن يحصل ؟ |
Bu da demektir ki sadece galeriyi gözetleyip harekete geçmelerini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | مما يعني, أننا سنراقب الصالة, بكل بساطة... و ننتظرهم لكي يتحركوا |
Burada sekiz saat boyunca oturup, ...sıkıntıdan kafayı yiyip annemin cezamızı bitirmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | أننا سنجلس هنا طفشانين جداً جداً لمدة ٨ ساعات وسننتظر أمنا حتى تكشف أننا خدعناها. |