| Eğer Gumbel 2 Gumbel'ı bekliyorsanız, bugün şanssız gününüzdesiniz | Open Subtitles | إذاكنتم تنتظرون جمبل جمبل، أنت سيّئو الحظّ. |
| Eğer siz... aileniz hakkında bilgi almak için bekliyorsanız, yakında haberler gelecektir. | Open Subtitles | , يا جماعة , لو كنتم تنتظرون لسماع أخبار عن عائلاتكم سنسمع أخبار عنهم قريباً معذرة |
| Eğer ki siz büyük bir şey meydana çıkartmayı bekliyorsanız, unutun gitsin! | Open Subtitles | فإذا كنتم, يا رفاق, تنتظرون فضيحة كبيرة, فانسوا الأمر! |
| Aletlerimi getirip yardım etmemi bekliyorsanız kalsın. | Open Subtitles | إذا تتوقع مني أن أجلب أدواتي وأساعد.. أرفض. |
| Eğer siz, benim eşyalarımı toplayı buradan gitmemi bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayacaksınız. | Open Subtitles | ...حسناً ...لو تتوقع مني ...أن أتراجع وأنهزم |
| Benden bir yardım bekliyorsanız o deli kardeşini benden uzak tutmalısınız. | Open Subtitles | إن كنت تتوقع أي مساعدة مني عليك إبقاء أخاك المجنون تحت السيطرة |
| Beni bekliyorsanız bazı vermek. | Open Subtitles | إذا كنت تتوقع مني أن أعطيك بعض... |
| Örneğin, bugün bir faks bekliyorsanız lütfen ama lütfen "Fax to the Future'dan (Geleceğe Dönüş) Michael J. Fax!" diye bağırmayın. | Open Subtitles | لذا, مثلاً, لو كنت تتوقع وصول فاكس لك اليوم رجاءاً لا تصرخ، "مايكل جاي. |
| Benim de karşılık vermemi bekliyorsanız... | Open Subtitles | إن كنت تتوقع أن أعاملك بالمثل |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 