ويكيبيديا

    "belgelemeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بتوثيق
        
    • توثيق
        
    Laboratuarında kendini sorunlar için suçlayan bir bilim kadını, her zaman bir şeyler ters gittiğinde nedenleri belgelemeye başladı. TED إحدى العالمات التي استمرت بلوم نفسها على المشاكل في مختبرها بدأت بتوثيق الأسباب في كل مرةٍ حدث شيءٌ خاطىء.
    HIV/AIDS ile tüberküloz arasındaki yakın bağlantıyı belgelemeye başladım. TED لقد بدأت بتوثيق الرابط الوثيق ما بين نقص المناعة المكتسبة\الإيدز مع الُسل.
    Kesinlikle hayır. Sadece bunun yasal bir duruma dönüşmesine karşı her şeyi belgelemeye çalışıyoruz. Open Subtitles بالتأكيد كلّا, نحن ببساطة نقوم بتوثيق دقيق قدر المُستطاع,
    Yaklaşık 7 yıl önce tecrübelerimi, nedenini anlamak için belgelemeye başladım. TED منذ سبع سنوات مضت، بدأتُ في توثيق خبراتي في محاولةٍ لمعرفة السبب.
    2000 yılında, küresel sağlık konularını belgelemeye başladım, ve öncelikle Afrika'daki AIDS'e odaklandım. TED عام 2000، بدأت في توثيق قضايا الصحة العالمية، بالتركيز أولاً على الإيدز في أفريقيا.
    Metroda ucuz bir fotoğraf makinesi bulunca Arkadaşlarımla olan bu maceralarımızı belgelemeye başladım ve fotokopi olarak geri verdim ufacık fotoğraflar olarak, bu boyutlarda. TED عندم وجدت كامير رخيصة في محطة المترو, بدات في توثيق تلك المغامرات مع اصدقائي وتوزيعها عليهم في شكل صور مطبوعة -- صور صغيرة في هذا الحجم.
    Gezilerini belgelemeye devam ettiler bu arada Vicky hâlâ şüphe içerisindeyken Cristina muhteşem bir zaman geçiriyordu. Open Subtitles استمروا بتوثيق رحلتهم، و بينما ظلت فيكي شكاكة كريستينا حظيت بوقت رائع
    Her şeyi belgelemeye devam edeceğiz. Open Subtitles حسنًا، سوف نستمر بتوثيق كل شيء
    Her şeyi belgelemeye devam edeceğiz. Open Subtitles حسنًا، نحن سنستمر بتوثيق كل ما يجري
    Sanırım, bazıları coğrafı bölge ya da sokak ve bina topluluğu diyebilir. Fakat inanıyorum ki bir şehir orada yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler bütünüdür. İnanıyorum ki bu ilişkileri gerçekçi bir şekilde belgelemeye başlayabilirsek sahip olmayı isteyeceğimiz tarzda şehirler yaratmayı deneyebiliriz. TED أعتقد أن البعض ربما يقولون أنها منطقة جغرافية أو مجموعة من الشوارع والمباني، ولكنني أعتقد أن المدينة هي مجموع علاقات الأشخاص الذين يعيشون هناك، وأعتقد أننا إن استطعنا البدء في توثيق هذه العلاقات بطريقة حقيقية، عندها لربما نمتلك الفرصة الحقيقية لبناء هذه الأنواع من المدن التي نود امتلاكها.
    "Depresyonu belgelemeye çalıştım ama hayatın alışılagelmiş anlık fotoğraflarıyla son buldu." Open Subtitles " حاولت توثيق الكآبة لكن إنتهيت بـ... " صور للحياة كالعادة "
    Öylece her şeyi belgelemeye devam edemeyiz! Open Subtitles لا نستطيع توثيق كل شيء!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد