Gökyüzü burada o kadar belirgin ki bunu neden yaptıklarını anlıyorsunuz. | Open Subtitles | والسماء واضحة وضوح الشمس هنا يمكنك أن ترى لماذا فعلوا ذلك. |
Gerisini siz halledin beyler. belirgin bir çıkış yarası yok. | Open Subtitles | كل شيء تحت سيطرتكم يا ساده لاتوجد جروح خارجية واضحة |
Eğer belirgin bir şeyler bulursan, bu sana yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | لذا فإن كنتي أكثر دقة و تحديداً سيكون هذا أفضل |
Bir tanık, Marissa'nın sevgilisinin oldukça belirgin yeşil beyaz bir kazak giydiğini söyledi. | Open Subtitles | الشهود قالو بانهم شاهدو حبيبة ماريسا ترتدي سترة مميزة جداً باللون الاخضر والابيض |
Sadece bu, biraz daha belirgin oldugunu disinda burun olabilir. | Open Subtitles | فقط انها، قليلا أكثر وضوحا من أنوف أخرى قد يكون. |
Daha belirgin bir kızı arasaydınız ve onun hakkında hiçbir şey bilmeseydiniz... | Open Subtitles | اذا كنت تبحثين عن فتاة محددة ولكنك لا تعرفين اي شيء عنها |
Burada bazı güzel şeyler var. Yaşlı insanlarda daha belirgin gözleniyor. | TED | بعض الأمور الجيدة هنا: هذا يبدو أن يكون أكثر وضوحاً في كبار السن. |
Yani, belirgin yok, ama... O halde işime geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن هل لديك أي سبب محدد واعتقد انه سيأتي بعد لي الآن؟ |
Ama sonra, düşününce, çok belirgin -- çünkü milliyetçiliğin, iklim değişikliği için bir çözümü yok. | TED | لكن بعد ذلك، عندما تفكر بالأمر، يبدو واضحاً لأن الوطنية ليس لها حل للتغير المناخي. |
Bence başka bir boyuta açılan kapı oldukça belirgin olur. | Open Subtitles | أظن أن بوابة عبور إلى بعد آخر ستكون واضحة جداً. |
Bunu çok seviyorum. Çok belirgin ve önemli bir şey olduğu için bununla bitireceğim. | TED | لأنها فقط واضحة و شيء مهم كم منكم لايزال لم يراها ؟كم منكم لم يزال لم يراها ؟ |
Diğer organizmalardan, organizmayı merkez noktasından döndürdüğünüzde sadece belirgin hâle gelenlerin farklı simetrileri vardır. | TED | الكائنات الأخرى لديها تناظرات أخرى، تلك التي تصبح واضحة فقط عندما تقوم بتدوير الكائن حول نقطة مركزه. |
Eğer belirgin bir şeyler bulursan, bu sana yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | لذا فإن كنتي أكثر دقة و تحديداً سيكون هذا أفضل |
Bu listedeki şüheliler daha akla yatan ve daha belirgin kişiler. | Open Subtitles | مجموعة المشتبه بهم الجديدة هذه هي أكثر عملية و أفضل تحديداً |
Ve akromegali, kendisiyle ilişkilendirilmiş çok belirgin yan etkilere sahip, başlıca görme yeteneği ile alakalı olarak. | TED | وتضخم الأطراف لديه أثارا جانبية مميزة جدا مرتبطة به تتعلق أساسا بالبصر. |
Bu, insanların verdiği en belirgin örnek olarak, yalnızca iklim değişikliği değildir. | TED | والامر لا يقتصر على تغير المناخ رغم انه اكثر الأمثلة وضوحا |
Bunun, senin bahsettiğin kadar belirgin bir mekanizma olduğunu sanmıyorum, ama belki altta yatan daha temel bir tanesi olabilir. | TED | لا أعتقد أنه مثل آلية محددة مثل التي ألمحت إليها، لكن ربما واحدة أساسية كامنة ورائها. |
Şimdi, muhtemelen İsa'yla ilgili en belirgin astrolojik sembole yani 12 sadık havarisine bakalım. | Open Subtitles | الآن، من المحتمل الأكثر وضوحاً كُلّ الرمزيّة التنجيمية حول السيد المسيح يَعتبرُ التوابعُ الـ12. |
* Jeff Anlauf * * Sheraton Oteli 14. Katında * Pentagon'daki askeri personelin pek çoğu, belirgin şekilde, dumansız barut kokusu almıştı. | Open Subtitles | عدد من أفراد الجيش فى وزارة الدفاع الأمريكية ذَكروا أنهم اشمتوا الكوردايت بشكل محدد |
Çok belirgin olmayacak; Microsoft Linux'a karşı gibi olmayacak-- Her türlü şey arada olacak. | TED | لن يكون هناك فاصلاً واضحاً , لن تكون ميكروسوفت ضد لينكس سوف يكون كل أنواع الأشياء ما بينهما |
Aklında belirgin bir şey varken genel bir cevap veremezdim. | Open Subtitles | ولا استطيع ان اُعمم الحالات, وخاصة لو كان هناك حالة معينة فى باله |
Sıradaki diğer adamlar kadar bilgisayarlarla konuşmayı ben de severim ama bilmiyorum, keşke daha belirgin konuşsalar. | Open Subtitles | ما أقصده أنا أحب أن يتحدث الوحى كما يحب من هم بجواري أتمنى أن تعتمد على هذا كي تكون أكثر تحديدا |
Kafa derisinde hasara yol açan şeyi bulabilmeme yarayacak belirgin bir iz var mı? | Open Subtitles | أي علامات بارزة من فروة الرأس قد تساعدني على تضييق أحتمالات ما سبب الضرر ؟ |
Evet, ama soğuk sudan dolayı bu kadar belirgin değillerdi. | Open Subtitles | أجل , لكن شكلها كان غير واضح بسبب المياه الباردة |
Her gün benimleydi ama yine de o günlerden ona dair belirgin bir anım yok. | Open Subtitles | كانت برفقتي يوميا ورغم ذلك فلدي القليل من الذكريات الواضحة بشأنها عن تلك الفترة |
Dünyanın tıp bilgisinin kataloglanmasında açık ve belirgin faydalar vardır. | Open Subtitles | لفهرسة المعرفة الطبية العالمية منافع جليّة وواضحة |